CHP Niğde Saylav Ömer Fethi Gürer, Niğde’birlikte besicilerin sorunlarını dinledi. Besici Burak Kipar, “Sütün kilosu 7 liralık, ahit kilosu 7 lira şu anda. Yonca balyasının tanesi 65-70 teklik; kilo, 3 ile 3,5 arasında. Şu inekleri Almanya’dan getirdim, 40 litre falanca sütleri var ama tığ bakamıyoruz. Yemini kısınca mahsul düşüyor, çok verirsek para kazanamıyoruz. ‘Yüzde 35 ette indirim var’ diyorlar; yemde hiç indirim namevcut, yeme daim remiks geliyor. Küçülmeye gidiyoruz, nereye kadar küçüleceğiz bilmiyorum” dedi.

Ömer Fethi Gürer, Niğde’dahi besicileri konuşma etti. Gürer, “Hayvancılık, 24 saat kıvrak hizmet gerektirir. Hayvancılık yapanın bayramı, tatili, cumartesisi, pazarı yoktur. Hayvancılık, zor tıpkısı zanaattır. Bu dönemde hayvancılık yapanların ağır sıklet mağduriyetleri var. Çünkü hayvanlarını kesime solmak zorunda kalıyorlar. Ağızotu gideri yüzdelik 70’lere tekabül ediyor. Yemleme fiyatlarındaki artış, hayvancılığı zora soktu” diyerek konuştu.

“BU ŞARTLARDA HADDINDEN FAZLA EDISYON AYAKTA DURUYORUZ”

Niğde’birlikte besicilik işleyen Burak ve Neslihan Kipar çifti, yem fiyatlarındaki artıştan dert yanarak, bu gidişle hayvanlarını kesime götürmek zorunda kalacaklarını söyledi. Neslihan Kipar, “Bahtiyar değiliz, bu şartlarda çokça ağırlık ayakta duruyoruz. Seçkin şeyimiz haddinden fazla maliyetli” dedi. Köyde devam etmek istemediğini belirten Neslihan Kipar, “Çocuklarımın birlikte köyde kalmasını istemiyorum, bu şartlarda çokça baskı köyde aylamak” diyerek konuştu. Burak Kipar birlikte yaşadıkları sorunları Gürer’e şunları anlattı:

“KÜÇÜLMEYE GİDİYORUZ, NEREYE KADAR KÜÇÜLECEĞİZ BİLMİYORUM”

“Sütün kilosu 7 liralık, yemin kilosu 7 liralık şu anda. Anif ağızotu hariç, onu yetiştirmeye alışıyoruz, uran yemini satın alıyoruz. Yonca balyasının tanesi 65-70 teklik; kilogram, 3 ile 3,5 arasında. Kasem torbası 350 liralık, o da 7 liraya falanca geliyor. Geçen sene 15 şerha sağmal ineğim vardı, düşürmeye çalışıyorum. Burada simental ve holstein ve kırmızı holstein var. Averaj 20 ile 30 beyninde süt verimi var. Şu inekleri Almanya’dan getirdim, 40 litre filan sütleri var amma biz bakamıyoruz. Yem fiyatlı olduğu amacıyla bir iki veriyoruz. Seçme şeyini kısıyoruz, kaba yemini birlikte kendimiz karşılıyoruz. Yemini kısınca ürün düşüyor, haddinden fazla verirsek mülk kazanamıyoruz. Çiftçiliği de bırakırsam yapacak bambaşka işim namevcut. Üç sunum çocuğum okuyor, vabeste yapıyoruz bu işi. Devletin verdiği buzağı destekleri var, o de alan talan, hangi zaman verildiği belirsiz. Çevre haddinden fazla ateş. Son aşamadayız, bu sene serencam yılımız. ‘Yüzde 35 ette tenzilat var’ diyorlar; uran malında, yemde tek iskonto namevcut, yiyecek sürekli remiks geliyor. Küçülmeye gidiyoruz, nereye büyüklüğünde küçüleceğiz bilmiyorum.”

Başka ayrımsız besici da çokça bir iki hayvanı olduğunu belirterek, “Biz, elhak dünyalık kazanmıyoruz. Herhangi Bir şeyi satın aldığımızdan hiçbir şeyimiz kalmıyor” dedi.

“ÇİFTÇİ REFAHINI SAĞLAYACAK DESTEKLER VERİLMELİ, YEM FİYATLARI DÜŞÜRÜLMELİ”

Ömer Fethi Gürer ise yem fiyatlarında doğru dürüst aynı indirim yapılmadığını belirterek, “Hayvancılığın geleceği amacıyla bir an ilk rençper refahını sağlayacak destekler verilmeli, yemleme fiyatları düşürülmelidir” diye niteleyerek konuştu.