Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Takım Toplantısı’nda konuştu: (1)

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “TBMM’nin üzerinde sarayın ipoteği var. YANLIŞSIZ Parti ve MHP milletvekilleri üzerinde sarayın ipoteği var. Tıpkısı da bunlar sözde ‘Biz milliyetçiyiz.’ diyerek geçiniyorlar. Hikaye bunların milliyetçiliği. Köken ulusçu biziz. Asıl ulusalcı, kaynak vatanperver biziz.” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada seçkin evin, seçkin köyün, mahallenin huzura ihtiyacı olduğunu ve bunun için savaş ettiklerini söyledi.

Türkiye’nin tıpkısı defa ayrımına geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, ülkeyi çağdaş uygarlığa giymek ve modern uygarlığı buyurmak hedefine yöneldiklerini belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu hedefi nasıl amma kategorik, hangi pahasına olursa olsun gerçekleştireceğiz. Cümle emniyetli olsun. Türe ortamında yapacağız bunu. Adaletsizliğe sapmadan adalet süresince yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Yalova Belediyesinde “zimmete mülk geçirilmesi” iddiasıyla açılan davada, şehremaneti başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Vefa Salman’ın, üç değişik ehlivukuf raporunda suçunun olmadığına meydan verilmesine karşın görevine iadeli edilmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Bu karar adalete yakışıyor mu, yakışmıyor mu? Bilgiler geliyor, ‘Efendim, değişmeyen vereceğiz amma bizi sıkıştırıyorlar, bizi sürmekle zılgıt ediyorlar.’ Bunun adı türe oluyor.” dedi.

CHP’lilerin mahkeme salonundaki itirazlarının “CHP’liler mahkemeyi bastı” şeklinde lanse edildiğini nâkil Kılıçdaroğlu, fakat iktidarın mahkemeyi, savcıyı, hakimi ele geçirdiğini gelecek sürdü. Kılıçdaroğlu, mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek “Vefa Salman bizim onurumuzdur, gururumuzdur.” diye konuştu.

İstanbul’daki THK oteli

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türk Çekicilik Kurumunun (THK) kayyum tarafından yönetildiğini anımsatarak kurumun İstanbul Laleli’dahi kirada kâin otelinin ele geçirilmek istendiğini öne sürdü. Konuyla ilgilendiren süren bire bir ülkü olduğuna belen fail Kılıçdaroğlu, “Tarihine tırsmak duyan herkesin THK’yi koruması lazım. Bilcümle kaynaklarını hortumladılar. Ayrımsız oteli kaldı, şimdi oteli üstelik ele geçirmeye çalışıyorlar. Bulutsuz ve açık söylüyorum, o oteli ki alırsa burnundan fitil fitil getireceğim.” dedi.

DOĞRU Öğür’nin vizyon belgesine eleştiri

Kılıçdaroğlu, AK Fırka’nin basiret belgesinin özünü bilmediğini fakat “Gelin, bilcümle bu arada bu kavrayış belgesinin içini dolduralım.” çağrısı yapıldığını anımsatarak bunun “Aslında bizim tıpkı vizyon belgemiz yok birlikte, bize katkı verirseniz eskimemiş tıpkısı kavrayış belgesi yapalım.” anlamına geldiğini savundu.

Tıpkısı siyasetçinin bire bir basiret belgesi ortaya koyabilmesi amacıyla öncelikle dünya tarihini, Orta Doğu tarihini, öz ülkesinin tarihini, Kurtuluş Savaşı’nı, yok olan tıpkısı Osmanlı’dan tendürüst Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin elbet ortaya çıktığını, olgun ve teknolojideki gelişmeleri, dünyanın gidişatını bilmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Ego arada bir Erdoğan’a davet yapıyorum. Buradan tekrar tıpkı çağrı yapayım. Eğer vizyonun, vizyonerliğin hangi olması gerektiğini bana ifade etmek istiyorsan, senin monitör kanallarında ben hazırım. Gel, gel, gel, gel. Cızlam gel, gel, gel. Vizyon sözde sana öğreteyim, gel. Yok efendim işi fazlaymış birlikte bilmem sözde dahi. İşinin hangi olduğunu bile biliyorum. Bak akla yatkın, işi fazladır yani malı götürme üzerine işi haddinden fazla aşkın. Öyle Amerika’bile servetler, dünyanın özge yerlerinde kazanç cennetlerinde mülk varlıkları. Az Buçuk paraya tamah ika, malı götüreceğin süreyi kıs, karşıma çık, seninle oturup 85 milyonun önünde tartışalım cesaretin varsa. Ayrıca namına tıpkısı tavsiyem dahi olsun. İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ni okusun. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin sunu mehabetli siyasal belgelerinden birisidir.”

Sorunu bilmeyen kişinin çözüm teksir şansı olmadığını tamlayan Kılıçdaroğlu, demokrasisi kağıt üzerinde kalan tıpkısı ülkenin tahaccüm şansı olmadığını söyledi. Türkiye’nin kazançlı bağımsızlığının de tehlikede olduğunu sav fail Kılıçdaroğlu, namus borcu dilenildiğini, hakeza benzeri tabloyu Türkiye’nin daha geçmiş hiç yaşamadığını encam sürdü.

“Evet genel başbuğ beni listeye yazmazsa”

Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, CHP’nin İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde, toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için yekpare yanlışlık örgütleriyle mücadelenin edim vermeksizin sürdürüleceğinin, devlette değim sistemine saha verilmesi gerektiğinin, intihap yasasının, darbe hukukunun değiştirileceğinin meydan aldığını anlatarak, şunları söyledi:

“‘Milletin vekilini kavim seçecek’ dedik. Bu büyüklüğünde sarih, kesin söyledik. Güzeşte bölüm aynı gazetede vukuf vardı: 100 küsur mebus tek kürsüye çıkmamış. Çoğu YANLIŞSIZ Öğür mebus. Illet çıkmıyorlar? Şanlıurfa’yı ele alalım. Şanlıurfa’dan bir DOĞRU Öğür mebus TBMM kürsüsüne çıkıp ‘Şanlıurfa’nın şu sorunları vardır.’ demedi, demiyor. Diyemiyor filhakika. Sebebi ne? Darbe hukuku. ‘Ben bunu söylersem, evet genel komutan beni listeye yazmazsa. Hangi olacak? Benim milletvekilliğim gidecek’ diyerek. TBMM’nin üstünde sarayın ipoteği var. AK Öğür ve MHP milletvekilleri üstünde sarayın ipoteği var. Benzeri bile bunlar neymiş ‘Biz milliyetçiyiz.’ diye geçiniyorlar. Hikaye bunların milliyetçiliği. Hamur ulusalcı biziz. Nesep milliyetçi, soy vatanperver biziz.”

(Sürecek)

Share: