Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının 2023 yılı bütçesi Traksiyon ve Bütçe Komisyonunda

SELIM Tümen Karı Kolları Başkanı ve Düzce Mebus Ayşe Keşir, “AK Tümen yerine hem avrat hakları için mücadele edeceğiz, ediyoruz hem dahi ailenin bütünlüğünün korunması için tensikat getireceğiz, kavisli uygulamaları kaldıracağız.” dedi.

Milletvekilleri, TBMM Çekim ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Eş ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2023 bütçesi üstünde küçümseme aldı.

CHP Umumi Komutan Yardımcısı ve Denizli Mebus Gülizar Biçer Karaca, 2022 bütçe teklifinde Ev ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin, merkezi yönetim bütçesinin 3,77’sine denk geldiğini, geniş alana cemaat tıpkı bakanlığın bütçesinin bu büyüklüğünde bağan olmasının makul olmadığını o zaman bile söylediğini anlattı. Kara, bakanlık bütçesinin, 2023 merkezi yönetim bütçesinin 2,98’ine denk geldiğini aktardı.

Bütçede toplumsal yardımların tamamının 258,4 milyar lira, getiri lobilerine ayrılan payın ise 565,6 milyar teklik olduğunu savunan Kara, “Faize ödenecek para, bakanlığınızın sosyal yardımlara ayırdığı paranın iki kaskatı Sayın Vekil.” diye konuştu.

Kişmiri, ihtiyaç sahiplerinin alacağı toplumsal yardımın, ödeyeceği ürem borcunun itmam hatim altında olduğunu müstakbel sürerek, “Bu bütçe, ülkemizde dip soylu erki buhranın sebep olduğu koyu yoksulluğu çözecek ayrımsız bütçe değil, repo lobilerini daha üstelik zenginleştirecek aynı bütçedir.” ifadelerini kullandı.

Familya ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın sokum yaparken içtimai yardımların arttığına dair vurgu yaptığını kanıt eden Kara, şöyle bitmeme etti:

“Sosyal yardımları tasarruf etmek sosyal devlette övünülecek ayrımsız format değildir, bence hesap verilecek tıpkısı durumdur. Zira sosyal yardımlardan oylumlu olan, sosyal yardım alan bakımsız yurttaş sayısını azaltmaktır. 2002’de 1 milyon kerte toplumsal arkalama alırken deminden 6 milyona yaklaşmış sebep övünüyorsunuz? Bence kıvanmak namına burada hepimizden bozukluk dilemelisiniz, halktan özür dilemelisiniz.”

Hane yardımında 3 yavru şartının, ihtiyaç sahibi kadınların bu yardımdan faydalanamayacağı anlamına gelip gelmediğini soran Kara, “Kadınlar kuluçka makinesi değildir, kadınlar insandır, kadınlara kayırıcı gözüyle bakın.” ifadelerini kullandı.

“Getiri ve seçimin bütçesi”

HDP Batman Milletvekili Ayşe Çevik Başaran, bu bütçenin diğer bütçeler kabil halkın, kadınların, çocukların, engellilerin, yoksulların değil, faizin ve seçimin bütçesi olduğunu sav etti.

Başaran, AK Tümen’nin seçime giderken aynı taraftan yaptığı yanlışların sorumluluğunu toplumun sırtına yükleyerek şişman ayrımsız faiz bütçesi hazırladığını, tıpkısı taraftan birlikte seçimin bütün yükünü toplumun sırtından gidermeye çalıştığını ati sürdü.

Bütçenin tümünde kadının adının düzlük almadığını savunan Başaran, bütçeyi kadınların bütçesi haline getirmenin çok yumruk olmadığını fakat iktidarın bunu istemediğini argüman etti.

Anayasa değişikliğine destek

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Saylav Mustafa Sahtekâr, ocak kurumunun, milli ve manevi değerlerin korunması, yaşatılması, gelecek nesillere aktarılmasında, milli bütünlüğün ve dayanışmanın pekiştirilmesinde iri ehemmiyet taşıdığına belen etti. Sahtekâr, ocak kurumunun güçlendirilmesini amaçlayan politikaların geliştirilmesi ve aileye müteveccih hizmetlerin kalitesinin, etkinliğinin artırılması gerektiğini dile getirdi.

Aileyi ve içtimai fonksiyonlarını zayıflatıcı unsurların ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Sahtekâr, “Bu kapsamda, gündeme gelen başörtüsünü anayasal güvenceye kavuşturmayı ve karı müessesesini korumayı amaçlayan temel değişikliğini MHP namına destekliyoruz. Cumhurbaşkanı’mızın alımlı çalımlı teşebbüsüyle ortaya konulan temel değişikliğine Meclis’teki bilcümle siyasi partilerin destek vermesini üstelik bekliyoruz; bu, tıpkı yandan birlikte huluskârlık testi olacaktır.” ifadesini kullandı.

Kadına müteveccih şiddetin önlenmesine dayalı düzenlemelerin çalışkan uygulanması ve kadına müteveccih çabukluk üstüne toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayan Kalaycı, kadınların faaliyet hayatına katılımlarının artırılmasının bile ülkenin sürdürülebilir kalkınması ve refahın adil şekilde paylaşımı açısından eleştiri öneme sahip olduğunu anlattı.

Kalaycı, amme masraf politikaları, ecir politikaları ve içtimai arkalama politikalarına arttırma yerine sağlanan yapısal dönüşümler sonucunda Türkiye’da dirimsel dağılımı göstergelerinde oldukça salah sağlandığını dile getirdi.

İYİ Parti Isparta Saylav Aylin Yürekli, merkezi bütçeden bakanlığa ayrılan oranın yüzde 3,35 olduğunu belirterek, bunun mahdut olduğunu rapor etti.

YANLIŞSIZ Öğür’nin 20 almanak iktidarında halkın serbest kesiminin yoksulluk içre bulunduğunu gelecek süren Cesur, Türkiye’nin OECD üyeleri ortada sağlık dağılımı adaletsizliğinin bildirme faziletli olduğu dördüncü mutluluk olduğunu söyledi.

Kabadayı, içtimai oran olmanın gerekliliğinin, yoksulluğu sarmak ve süregelmek değil, taahhüt etmek olduğunu rapor etti.

Engellilerin içtimai hayata katılımı ve hususi terbiye programına 2023 yılı bütçesi amacıyla ayrılan ödeneğin 59 bilyon liralık olduğunu belirten Bıçkın, bunun artırılması gerektiğini söyledi.

Içtimai yardımların artması

YANLIŞSIZ Tümen Karı Kolları Başkanı ve Düzce Saylav Ayşe Keşir, 2009’a büyüklüğünde Türkiye’nin “mutedil gelişmiş insani gelişmişlik” endeksiyle ölçüldüğünü, 2009’dan sonradan “faziletli insanca gelişmişliğe”, 2021’den sonradan birlikte “çok faziletli insancasına gelişmişlik” düzeyine ulaşıldığını anlatarak, “BM raporları ve Acun Bankası verileri üzerinden söylüyorum. Lütfen konuşurken öyle kulaktan biber dolması verilerle ya de kulaktan biber dolması tanımlarla siyaseti karıştırmayın.” dedi.

Sosyal arkalama kaleminin 4’ten 50’ye çıkartılmasının, yoksulluğun arttığını göstermeyeceğini vurgulayan Keşir, zenginlik arttıkça kullanılmamış yardım kalemleri oluştuğunu söyledi. Keşir, “50 soy toplumsal arkalama, refahın tabana yayıldığı anlamına gelir.” diye niteleyerek konuştu.

Türkiye’birlikte engellilerle ilgilendiren yasanın 2005’te AK Fırka iktidarınca çıkarıldığını anımsatan Keşir, engellilerin istihdama katılma oranının dahi arttığını dile getirdi.

Keşir, DOĞRU Tümen iktidarından sonra zait ayrımcılığın geldiğine değinerek, darülfünun çağındaki kız çocuklarının üniversiteleşme oranının yüzde 49 olduğunu söyledi.

Eğitim arttıkça kadınların istihdamının arttığına işaret eden Keşir, 2005’te TCK’da yapılan düzenlemeyle töre, doğruluk saikiyle işlenen cinayetlerin bulunmayan denecek büyüklüğünde azaldığını vurguladı.

Keşir, elinde silah mevcut yıldırı örgütü üyesi kız çocuklarının fotoğrafını bile göstererek, şunları kaydetti:

” PKK’nın kadın ve çocuk cinayetlerine değinmeyen herkese söylüyorum bunu. Bugüne büyüklüğünde kadına şiddetli ait mangalda eksiksiz bırakmayanlar BM raporlarına, arsıulusal af örgütü raporlarına giren bu cinayetleri, bala cinayetlerini, intiharları, istismarları, tecavüzleri tıpkısı öğün olsun konuşmadılar ve görmediler; bu iki yüzlülüktür. Bunlardan bahsetmemek iki yüzlülüktür, kadına yönelik çabuk mücadelede samimiyetsizliktir. 15 yaş altı kız çocuklarından bahsediyorum. Onun için bugün sınır ötesi operasyonlar karışma, yapılan bütün operasyonlar, terörü düğümlemek amacıyla yapılan mecmu operasyonlar bu kız çocuklarını üstelik yetmek üzere yapılan operasyonlardır, eş haklarıyla ilgilendiren mücadeledir.”

Kadına şiddete müteveccih çalışmaları birlikte anlatan Keşir, sözlerini, “Biz DOĞRU Tümen yerine hem kadın hakları üzere uğraş edeceğiz, ediyoruz hem bile ailenin bütünlüğünün korunması için düzenlemeler getireceğiz ve kusurlu uygulamaları kaldıracağız. İkisi üzere bile ayrımsız anda kararlılıkla politikalarımızı sürdüreceğiz.” diyerek tamamladı.

Share: