Prof. Dr. Heybet Şengör hakkında “dini değerleri tenzil” iddiasına takipsizlik

Ayrımsız televizyon programında kullandığı sözler zımnında “halkın tıpkısı kesiminin benimsediği dini değerleri açık aşağılama” suçundan hakkında sormaca başlatılan Prof. Dr. Cesamet Şengör’ün dosyası takipsizlikle sonuçlandı.

İstanbul Cumhuriyet Altını Başsavcılığı, Kült İşleri Başkanlığının suç duyurusu konusunda Şengör karşı başlattığı soruşturmada, “kovuşturmaya düzlük yoktur” kararı verdi.

Somut olayda Şengör’ün mesleği dahi göz önüne alınarak program sırasında harcama edilen sözlerin ayrımsız bilcümle olarak değerlendirilmesi gerektiği bildirilen kararda, şüphelinin aynı tarih bilimcisi kendisine ferdî görüşlerini açıkladığı belirtildi.

Kararda, gelişigüzel ne büyüklüğünde keleş hakkındaki şikayet dilekçelerinde “masal” kelimesinin pejoratif bir söylem olduğu iddia edilmişse bile şüphelinin soruşturmaya bahis Hz. İbrahim ve Hz. Musa’nın yaşadığına dair bilimsel tez bulunmadığından mitolojik karakterler olduğunu vurgulamak namına “masal” ibaresini kullandığını ifadesinde yalınlık belirttiği aktarıldı.

Mitolojinin, Türk Komütatör Kurumundaki tanımının dahi “Tıpkı ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin Halkları uygarlığına ilgili mitlerin, efsanelerin kâffesi” olduğuna değinilen kararda şüphelinin, Müslümanların inandığı İslam dinine ya üstelik peygamberlere müteveccih hakaret suçu içeren bir söyleminin bulunmadığı, çabucak ferdî görüşlerini ve tarihî araştırmalara dayanan bilgileri açıkladığı vurgulandı.

Kararda, bu nedenle şüpheliye ait sözlerin dini değerleri tezyifkâr nitelikte ve amme barışını bozmaya ergonomik olmadığı, bu bağlamda “halkın bire bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşikâre istihkar” suçunun unsurlarının oluşmadığı bildirildi.

Olayın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Altını Başsavcılığınca 23 Mayıs’ta benzeri televizyon kanalındaki ifadeleri nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığının yansıtma konusunda Şengör üzerine “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri hüveyda aşağılama” suçundan anket başlatılmıştı.

İfadeye çağrılan Şengör, aralarında gazeteci Fatih Altaylı’nın üstelik bulunduğu ayrımsız kadro arkadaşı ve avukatıyla 6 Eylül’de İstanbul Hak Sarayı’na gelmiş, ifadesinin arkası sıra ayrılmıştı.

Share: