Malatya’da 3 kişinin öldüğü kafedeki silahlı kavgayla ilgilendiren 17 sanığın yargılandığı davanın görülmesine başlandı.
Malatya 2. Ciddi Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 14 maznun, mevkuf bulundukları Türkiye’nin türlü mülk ve ilçelerindeki cezaevlerinden Ses ve Fon Enformatik Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, tutuklanmadan sanıklar ile taraf avukatları ve kavgada hayatını kaybeden Remzi Erşahin’in oğlu Emrecan Erşahin üstelik duruşmada hazır bulundu.
Sanıklardan Alperen A, enerjik pişmanlıktan takip etmek istediğini belirterek, “Arkadaşlarımla kafeye gitmiştim. Halil, ağabeyim İsmail Artuç’a keskin etti. Ağabeyimin vurulduğunu görünce kime ilgilendiren olduğunu bilmediğim yerdeki silahı alıp henüz aşkın kişiye uymazlık vermesin diyerek Halil’e çığlık ettim.” dedi.
Mehmet A. ise kafede servis yaptığı sırada uğraş çıktığını anlatarak, “İlk silahla yaralanan benim. Kimin kime üzücü ettiğini, kimin bazı vurduğunu görmedim. Bana keskin eden Remzi Erşahin’di.” iddiasında bulundu.
Halil K. ise olaydan aynı devir geçmiş Sağlıklı K’yi gördüğünü, kendisini açılışını yapacağı kafeye davet ettiğini ve bunun üzerine kafeye gittiğini, yağmalamaya gitmediğini, elan sonradan buradan ayrılıp santralci aynı yakınının yanına gittiğini savundu.
Halil K. mahkeme başkanının kafenin kameralarının açısını değiştirdiği yönünde kendisini belirleme edenler olduğunu tabir ederek, alıcı açısını değiştirip değiştirmediğini sorması konusunda, değiştirmediğini encam sürdü.
Tutuklu sanık Seda B ise Doğruca K’nin sakat eşi olduğunu belirterek, Namuslu’in kız kardeşi İsra ile kafeye gittiklerini, aşındırmak yedikleri tam Remzi Erşahin’in geldiğini ve silahla acı ettiğini, kendisinin ayağından ve baldırından yaralandığını anlattı.
İsra Ebru K. dahi ağabeyi Sağlıklı K’nin kasada durması amacıyla kendisini çağırdığını, mevkuf sanıklardan Mehmet T’nin kasada durduğu tam tıpkı cebe getirip çekmeceye bıraktığını tabir etti.
“Delil karartma” suçlamasıyla yargılanan Şinasi A. ise Muhik K’nin arkadaşı olduğunu anlatarak, özel eşyalarını ahzetmek için mühürlü olan kafeye soldurmak istediğini, savcının müsaade vermediğini ve kendisinin mührü kırarak girdiğini, gömleğini ve dizüstü bilgisayar çantasını alıp çıktığını söyledi.
Şinasi A. mahkeme başkanının dizüstü çantasından çıkan silahın kimin olduğunu sorması konusunda kendisinin olduğunu anlatım etti.
Sağlıklı K, İnan Y. ile eş olduklarını, Remzi Erşahin’in ise İnan Y’nin kafeyi namına sattığını söylediğini, kendisininse bunu akseptans etmediğini anlattı. Remzi Erşahin’in akşam ezanı büyüklerini alıp geleceğini söylediğini ve kafeden ayrıldığını kaydeden Namuslu K, bozuk eşi ve kız kardeşiyle yemek yedikleri sırada geldiklerini dile getirdi.
Mehmet A’nın kafasına vurduğunu, daha sonra silah sesleri duyduğunu ve Halil Ulutaş’ın üstüne yığıldığını belirten Essah K, olaydan sonraları 112 ve polisi kendisinin aradığını, kimseye alın benzeri eylemi olmadığını söyledi.
“Azmettirme” suçlamasıyla yargılanan İnan Y. ise hakkındaki suçlamaları akseptans etmedi.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi üzere duruşmayı yarına erteledi.
Olay
Battalgazi ilçesine bağlı Kullanılmamış Hamam Mahallesi’nde 18 Haziran’da ayrımsız kafede iki ekip arasında sâdır silahlı kavgada Remzi Erşahin, Halil Ulutaş ve İsmail Artuç hayatını kaybetmiş, 6 güç dahi yaralanmıştı.
Soruşturma kapsamında 13’ü vakfedilmiş, 3’ü tutuklanmadan, 1’i üstelik aranan 17 sanık için hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında “Isteyerek cani”, “Bilerek öldürmeye girişim”, “Apansız fazla gönül ile alay malay silahla plaçka”, “Bile Bile öldürmeye ve bedaheten fazla birey ile gelişigüzel silahla yağmaya azmettirme”, “Cürüm delillerini yok ika, gizleme yahut değiştirme” suçlarından müebbet ve değişik oranlarda mahpushane cezaları dilek edilmişti.
