ESTÜ’lü akademisyenler bitkisel atıkları elektrik malzemesine dönüştürüyor

Eskişehir Teknik Üniversitesinden (ESTÜ) aynı ekip bilim insanı, canlılık malzemesi olarak beğenilen poliüretan ve poliüretan kompozitlerin asıl girdilerinden poliolleri, nebati atıkları sıvılaştırarak elde ediyor.

Fen Fakültesi Kimya Bölümü akademisyen Prof. Dr. Tasavvur Fazilet’in yürütücülüğündeki proje, mütekait akademisyen Prof. Dr. Hayrettin Türk, Doç. Dr. Bilge Erdem, araştırma görevlisi Emre Akdoğan, erdemli lisans öğrencileri Ahmet Fazilet ve His Kıymet ile kimyacı Furkan Çolakoğlu’ndan oluşan ekiple 2018’birlikte başlatıldı.

Araştırma ekibi, “rate atık” çalışmaları kapsamında şeker hastalığı pancarı küspesi, domates, lavanta, kekik ve biber posası, bezelye ve barbunya kabukları kadar bitkisel materyalleri özel aynı yöntemle sıvılaştırarak elde ettikleri biyopoliollerden kaba poliüretan köpükler üretiyor.

Akademisyenler ayrıca, biyopoliole kâh kimyasallar ilaveten iyileştirilmiş gürültülü ve ısı yalıtımı, pahal tutuşurluk, antimikrobiyal sıkıntı kadar kâh ilave performans özelliklerine sahip poliüretanlar elde ediyor.

Çoklu hidroksil gruplarını içeren örgensel mürekkep olarak tanımlanan ve yoğunlukla ithal edilen poliolleri nebati atıklardan üretip Türk Patent ve Ayraç Enstitüsüne nişancı başvurusunda mevcut uzmanlar, özellikle beyaz kayıt ve soğutma, defans, feza, havacılık, yapım kabil alanlarda ısı ve ses canlılık ürünü yerine makbul eser amacıyla teknoparkta ortaklık kurarak sekans üretime geçmeyi hedefliyor.

“Kısaca 2 saatte biyopoliol elde edebiliyoruz”

Prof. Dr. Amaç Yiğitlik, AA muhabirine, polimer malzemelerin çoğunlukla petrol muhik ve yenilenemeyen kaynaklardan üretildiğini söyledi.

Petrol tüketiminin defa açtığı çevresel sorunların ve petrolle ilişkin uluslararası değer politikaları dolayısıyla mütezayit istihsal maliyetlerinin polimerlerin yenilenemeyen kaynaklara bağımlılığını henüz de balaban bir iş haline getirdiğini tamlayan Erdem, şöyle devam etti:

“Polimer üretiminde biyolojik düz kaynakların kullanımı, günümüzün arz mefret araştırı konularından biri haline gelmiştir. Yenilenebilir tamam kaynaklar, sürdürülebilirlik, yeşil kimya ve bunun üzere kavramlar laf olduğunda, bizim birlikte üzerine çalışmalar yaptığımız poliüretanlar evvel akla gelen polimerdendir. Asıl olarak diizosiyanatlar ve poliollerin reaksiyonuyla elde edilen poliüretanlar halihazırda küresel pazarda üretimi ve tüketimi yer çokça olan polimerlerden biridir. Poliüretanlar amacıyla sunu şanlı girdilerden biri bile polioldür. Yer Yağı kaynaklı poliollerin üretiminin ve tüketiminin azaltılması, bunların hesabına biyopoliollerin tüketilmesi konuyla ait araştırmacıların, çalım ve şirketlerin anne hedeflerinden biridir.”

Fazilet, biyopoliol eldesi ve hele ısı yalıtımında kilolu miktarda makbul anif poliüretan köpükler konusunda çalışmalarını efdal lisans ve doktora öğrencileriyle yürüttüğünü dile getirdi.

Biyokütlelerden asit katalizli solvotermal sıvılaştırma yöntemiyle biyopolioller elde edilmesi için 4 yıldır çalıştıklarını anlatan Erdem, “Şeker pancarı küspesi, domates, biber, lavanta ve kekik posası, bezelye ve barbunya bitkilerinin kabukları, zeytin pirinası ve istiridye mantarı üretiminde yalan tohumu konağı kendisine geçer kompost materyalini sıvılaştırıyoruz. Kırklareli bölgesinin lokal içeceği hardaliyenin üretimi sırasında açığa sâdır üzüm tamamıyla atılmış gereç birlikte sıvılaştırıp biyopoliol elde edebildiğimiz malzemeler ortada.” dedi.

Poliollerin, poliüretanların genişlik esas iki temel bileşeninden birisi olduğunu aktaran Erdem, bunun az çok efdal miktarlarda tüketildiğini aktardı.

Atık namına sâdır biyokütlelerden biyopoliol yaparak ekonomik değerini artırdıklarını vurgulayan Yiğitlik, “Sıvılaştırma süreçlerinde biyokütlenin türüne de sınırlı olarak yüzdelik 95 verimlere ulaşabiliyoruz. Bölme ve saflaştırma süreçleri dahi dahil almak amacıyla yaklaşık 2 saatte biyopoliol elde edebiliyoruz. Sıvılaştırma sürecinin sonunda da verime mecbur namına ayrımsız atılmış materyal çıkıyor. İkincil atılan dediğimiz bu materyali dahi muvaffakiyetsiz atık konsepti kapsamında yeniden bu süreçler dahilinde değerlendiriyoruz. Yani atığın atığına dahi değer katıyoruz.” diye konuştu.

Share: