EDİRNE’bile Tunca Nehri debisinin düşmesiyle üst otlarla kaplanırken, Şev Deresi atıklarla alay malay çöplüğe döndü. Edirne’nin tarım arazilerini sulayan cesim akarsu kaynaklarından Tunca Nehri, sezon yağışlarının az olması ile debisi her geçen yıl düştü. DSİ verilerine bakarak Tunca’nın debisi Suakacağı istasyonunda 5 metreküpsaniyeye düşerken, nehri tarihi Tunca Köprüsü’nün olduğu kesimde adacıklar oluştu, otlarla kaplandı. Bu kesimde bataklığa andıran Tunca’da ot öbeklerinin sardığı nehre atılmış çöpler ise çevreye belirti yayarken, belde kirliliğine bozukluk oldu. Edirneliler, nehirdeki akarsu seviyesindeki düşüşün endişe verici olduğunu belirterek, nehir yatağının tıpkı an geçmiş temizlenmesini istedi.
Tunca Nehri ile gelişigüzel kısaca 3 bin kişinin yaşadığı Yıldırım Mahallesi Kirazlık mevkisinde bulunan Şev Deresi dahi, pet ve araba lastikleri, karı aletleri kabilinden doğaya ve gönül uymazlık veren atıklarla çöplüğe döndü. Mekân kirliliğine illet olan derede, DSİ Edirne 11’nci Nahiye Müdürlüğü yetkilileri mayıs ayında aynı bölümünde temizlik yapsa da, dere yeşil renkte karışık akarak bölgeyi gözdağı etmeye bitmeme ediyor. Derede kirliliğin en nazik nedenin ise bölgede kâin hayvan çiftlikleri olduğu sav edildi. Tesislerin efsanevi atıklarıyla dere, yok olma tehlikesi yaşarken sivrisinek üzere haşerelerin tenasül noktası haline gelmesi, yakınlarda hayat dolu vatandaşların tepkisine illet oldu.
‘TUNCA NEHRİ YATAKLARI TEMİZLENMELİ’
Tunca Nehri kenarında işletmesi kâin gelişim insanı Mustafa Altunhan, nehrin yataklarının tıpkısı an geçmiş temizlenmesi gerektiğini söyledi. Nehrin bataklığa döndüğüne aksan yapan Altunhan, Nehir şu anda süfli haddinden fazla el durumda. Buna takılmak lazım. Nehrimizi örtbas etmek lazım. Banal hem kuraklık, hem bakımsızlık nehri bataklığa çevirdi. Sonra bu bataklık ne olacak biliyor musunuz Bulaşan hastalıklar olacak. Burada batak geldikçe sinekler üreyecek, sinekler insanları ısıracak ve böyle hastalık olacak.Tunca Nehri’nin yataklarının temizlenmesi, tertemiz suyun akışı sağlanması geçişsiz. Burası Yunanistan’a revan Pazarkule Sınır Kapısı yolu. Bulgar turistler bile buraya geliyor. Farklı turistler Karaağaç’a mesire yerlerine geliyor. Hakeza aynı dekor ile karşılaşmaları hasis Edirne olarak bizim ayıbımız. Lütfen nehirlere erbap çıkalım. Şayet temizleyemiyorsalar kendim yutmak istiyorum, izin etsinler dedi.
‘ESKİDEN DEREDEN AKARSU İÇERDİK’
Yıldırım Mahallesi sakinlerinden Mehmet Sepet, çöplüğe dönen Kıran Deresi’nden eskiden su içtiklerini belirterek, Bir Vakitler parçalanmamış kenarında 2 parça gerçeklik vardı. Bu mahallenin suyu buradan içiliyordu, dizge suyunu buradan taşıyordu evine. O ayazmalardan akarsu içiyordu bu kavim, yıkanıyordu. Amma şu kuzuluk bakın ki bırakın akarsu içmeyi, sulama birlikte yapamıyoruz, bostan dahi sulamıyoruz tığ buradan. Bir Vakitler buradan suluyordum suyu tertemizdi o zamanlar. Deminden pislik akıyor mikrop kapacağız diyerek yanına birlikte yanaşamıyoruz. Burayı bizim üzere vatandaşlar kirletiyor. Yukarıda evler var. O evlerden atık süprüntüler bunlar. Bu şişeler nereden gelebilir eksantrik Oradan vatandaşlar geçerken elinden atıyor. Sonra bu ayla geliyor işte. Madun tarafını temizlediler, ora biraz düzeldi. Amma bura mikrop yuvası. Burasının bile temizlenmesi geçişsiz. Bilcümle bokluk burada. Tıpkı zaman ilk temizlenmesini istiyoruz. Yoksa hastalık saçacak ortalığa diyerek konuştu.
‘SİNEKTEN DURULMUYOR’
Mahalle sakinlerinden Salih Buğday’üstelik, Burada sinekten durulmuyor. Pislikler olduğu kabilinden orada kalıyor.Temizlediler hesapta amma neyi temizlediler bilmiyorum. Çok bokluk, tıkanıyor. Tıkanınca da hep bokluk orada kalıyor. Kalınca de rüzgar estikçe semptom birlikte sağlık, cibin bile sağlık. İnsan tasalı gayrimümkün mı İnsan eliyle pet şişesinden tutun rastgele özdek atılıyor dedi.
