Niğde’nin Kayırlı köyünde Sırçalıtepe Höyüğü’ndeki kazılarda bulunan obsidyen ve kemik aletler, bölgede yerleşik hayatın 9 bin 300 sene öncesine uzandığını ortaya çıkardı.
Kazı Heyeti Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Yazın Fakültesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Arkeolojisi Asıl Veri Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semra Balcı, AA muhabirine, höyüğün, volkanik Kapadokya bölgesinde obsidyen kaynaklarına yakın tıpkısı alanda olduğunu söyledi.
Balcı, 2016’da yapılan önce yüzey araştırmalarında, obsidyen işleme alanı, mızrap ve sürtme taş aletlerinin dikkatlerini çektiğini belirtti.
Bu yılki kazıların sona erdiğini, atölye çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Balcı, şöyle konuştu:
“Kayran çalışmalarımızda mimariye ilgili yıpranmamış veriler elde ettik. Antrparantez yerleşik hayata dair yevmiye aktivitelerinde isabet gâh mızrap, obsidyen aletler ile kimi süslenme gayeli kullanıldığı düşünülen boncuklar ve farklı objeler bulduk. Mızrap aletler arasında iğne evet dahi tığ olarak adlandırdığımız aletler vadi almakta ki bunlar genellikle delik düzenlemek için ya üstelik sepetçilikte mergup parçalardır.
Bu yıl özel buluntularımız ortada, üzeri hafriyat bezemeyle şekillendirilmiş ayrımsız mızrap objemiz düzlük almakta. Bu kemik bilinçlilik esbak yıllarda bulamadığımız bir örnek. O yüzden bizi heyecanlandırdı. Kazıyla mamul bezemeler çok aklık bir şekilde işlenmiş. Objenin kenarlarındaki kırıklarından etraf şeklini cümle bilmiyoruz. Belki önümüzdeki yıllarda eş buluntular olursa bunların yorumlanması daha gösterişsiz olacaktır.”
“Obsidyen işliği ve yerleşimin bire bir arada bulunduğu bambaşka benzeri alan kazılmamıştı”
Burada sıklet düzeltili söbe ok uçlarının çokça pir örneklerini bulduklarını tamlayan Balcı, “Sırçalıtepe’de iki yaşıt üzerinden radyo karbon tarihlendirmesi yapıldı. Günümüzden 9 bin 600-9 bin 300 yıl öncesine tarihlendiğini bilmekteyiz. Burayı şu anda Niğde yer sınırları içerisindeki sunma eski iskân yeri kendisine söyleyebiliriz. Çünkü bu tarihlerde şimdiye kadar kazısı yapılan başka aynı yerleşme bulunmayan. Yeryüzü eski iskân yeri olması açısından eke.” ifadelerini kullandı.
Semra Balcı, şunları kaydetti:
“Farklı bire bir önemi ise bu tarihlerde yine obsidyen işliği ve yerleşimin aynı arada bulunduğu ayrıksı bir kayran şimdiye kadar kazılmamıştı. Mimariye ilişkin kalıntılar, höyüğün gün doğusu kesiminde açığa çıkarıldı. Bu alanda baş başa yapılmış kerpiç duvarlı mekanlar ortaya çıkarıldı. Kerpiç ve taş bu arada kullanılarak yapılan duvarlı mekanların varlığını bile özellikle bu seneki çalışmalarımızda ağırlıklı gözlemleme imkanımız oldu. Milattan ilk 8’inci bine tarihlenen yerleşmede 2022 yılı çalışmalarında, geçmiş yıllarda karşılaşmadığımız tarzda cisim hafriyat süslü kemik bilinçlilik ve boncuk dizisi bulduk.”