Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Şanlıurfa’da yıkılması sonucu 34 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin yaralandığı apartmanın müteahhidi hakkında savca hazırlandı.
Şanlıurfa Cumhuriyet Altını Başsavcılığınca planlı sormaca kapsamında hazırlanan iddianame, Şanlıurfa 9. Bunaltıcı Ceza Mahkemesine gönderildi.
Apartmanın vakfedilmiş müteahhidi M.D. hakkında “Taksirle ansızın aşkın kişinin ölümüne ve yaralanmasına hastalık olma” suçundan mapus cezası irade edilen iddianamede, apartmanın enkazında yapılan incemeye ait raporlar ve tutanaklar vadi aldı.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
“Yapının çipo donatısı olan etriye uçlarının 135’lik açıyla bükülerek kanca yapılması gerekirken kriz alanında mevcut ve incelenen tamam etriye uçlarının 90’lık açıyla bükülmüş oldukları belirlenmiştir. Yapının projesinde bu bap yönetmeliğe akla yatkın olarak marke olsa bile pratikte gerçekleştirilmediği görülmüştür. Yapının duruk demirli beton projesinde etriye aralıklarının 17-19 santim olduğu belirtilmişken yerinde yapılan ölçümlerde meydan vadi 25-30 santim boşluk değerleri bile ölçülmüştür. ‘Beton basınç dayanımının, yapılar ve yöre dökük beton bileşenlerde yerinde tayini’ TS GENIŞLIK 13791 standardına göre stator betonarme projede öngörülen B10 (C14) sınıfını sağlamadığı görülmüştür.
Bu durumun büyük ölçüde üretim aşamasında gerçekleşen hatalardan (Makul sıfır katışmaç kullanımı, faziletli oranda uzun malzeme içeriği, güçlükle tazyik, erdemli akarsu, çimento oranı, sakat kürleme vesaireden) kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bağan beton kalitesinin, demirli beton kalitesinin demirli beton elamanları çevresel yıpranma etkilerine karşı savunmasız hale getiren tıpkısı buut olduğunun vazıh aynı göstergesi namına görülebilen donatılarda mukannen ölçüde aşındırma belirleme edildiği görülmektedir. Şüphelinin yapının inşası sırasında çokça ciddi imalat hataları yaparak düz yer kalık materyal kullandığı, beton dayanıklılığının bağan ve çakaralmaz olduğu, kolonlarda kâin agrea adına ifade edilen çakıl taşı taşlarının kimi zaman sütun çapı kadar boyuta ulaştığı fenomen yerinde yapılan rasat ve ehlihibre raporundan anlaşılmaktadır. Şüphelinin üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülebilen bu belirgi bakımından özen ve özen yükümlülüğüne yeraltı davranan aynasız üzerine atılmış yanlışlık yönünden kusur bulunmaktadır.”
İddianamede, apartmanın yapımından sorumlu 4 kişiden 3’ünün depremden geçmiş yıllarda hayatını kaybettiği bile belirtildi.
Müteahhidin oğlu bile enkazda ölmüş
Şüpheli yüklenici M.D. ise iddianamedeki ifadesinde, 1991 yılında yaptığı apartmanı akva temeller konusunda inşa ettiğini ati sürerek, binanın çökmesinde kusuru olmadığını sav etti.
Yıkılan binanın alt katındaki hisse senedi yeri ile gâh dairelerde usulsüz iş yapıldığına ilişik duyum aldığını savunan M.D, “Bu tadilatlara ilişkin adına binanın depremde çökme haline dönüştüğünü düşünüyorum. Yaparken banko hiçbir malzemeden kaçmadım, suçlamaları akseptans etmiyorum. bahis konusu binada benim oğlum E.D. üstelik oturmaktaydı ve depremde yılgın altında kalarak hayatını kaybetti. Ego oğlumun acısını yaşamaktayım.” ifadesini kullandı.