Sakarya’da 3 askerin şehit olduğu patlamaya ait davaya devam edildi

Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havadan fişek fabrikasına ilgilendiren patlayıcıların kontrollü imhası için kamyondan indirildiği tam 3 jandarmanın martir olmasına öğün açan patlamaya ait, dönemin İl Cingöz Komutanı ile 3 bitirmiş personelinin yargılanmasına devam edildi.

Sakarya 1. Alçak Ukubet Mahkemesi’ndeki duruşmada, sanıklar dönemin İl Bitirmiş Komutanı Albay C.Y, Bitirmiş Yüzbaşı M.U.Y, Uyanık Astsubay Mümessil Üstçavuş A.G, müştekiler ile avukatlar hazır bulundu. Maznun Kurnaz Astsubay Kıdemli Astsubay Başçavuş B.G. ise duruşmaya bulunduğu ilden Ses ve Kaynak Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla katıldı.

Celse ortada gelen belgelerin zapta geçirilmesinin ardından tanıkların dinlenilmesine geçildi.

Duruşmaya bulunduğu ilden SEGBİS’le bağlanan tanık A.K, kıyamet bölgelerinde kimliği kişileştirme edilemeyen cenazelerin tespiti üstüne müteharrik askeri personel olduğunu söyledi.

A.K, eksperlik alanları değişik olduğu için patlama bölgesinde kimseden ferman almadıklarını fakat eş güdüm açısından sanık M.U.Y. ile angajmanlı olduklarını, faaliyetlerini ona aktardıklarını kaydetti.

Patlayıcıların üretimlik sahasından kaldırılması üzerine seçkin görevlerinin bulunmadığını anlatım fail A.K, mühimmatın taşınması üzere kaymakamlık belediyesinden kamyon istenmesi hususunda bilgisinin olmadığını aktardı.

Olay yeri tetkik uzmanı olduğunu dile getiren şahit S.M. de evvel patlamada hayatını kaybedenlerin kimliklerinin belirlenmesi için görevlendirildiklerini anlattı.

S.M, askerlerin şehit olduğu patlamadan iki periyot evvel görevlerini tamamlayarak ayrıldıklarını söyledi.

“‘Sıkıntı bulunmayan, sigara içmeyin yeter’ dedi”

İlçe belediyesinde memur gelişim makinesi operatörü M.D. ise fabrikada meydana mevrut patlamanın arkası sıra sahada fariza yaptıklarını anlattı.

İsmini bilmediği patlayıcıları kamyona yüklediğini tamlayan M.D, “Görev yaptığım sürece kamyona materyal yükledim. İş makinesinin kovalarına elle yüklediler ben bile kamyona yukarıdan boşalttım. Mülevven bir malzemeydi. Görüngü günü, yakınan F.Ü’nün kullandığı kamyona yüklemeyi yaptım. Patlayıcı maddeler kutu içerisindeydi. Arada Sırada kutular atıldığı amacıyla dağılıyordu, muska şeklinde fitilli olan maddeler gördüm.” diye niteleyerek konuştu.

Yükleri averaj 3 metre yüksekten kamyona boşalttıklarını dile getiren M.D, “F.Ü’nün kullandığı kamyona malzemeyi yüklemeden önce sanık B.G’ye işin tehlikesini sorduğumda, ‘Sıkıntı yok, sigara içmeyin yeter’ dedi. Kamyon kapakları açılmadığı amacıyla 3 metre yüksekten boşaltıyordum. İkinci kamyonu yüklerken B.G, benim makineyi dümbelek çekti. ‘Ekskavatörle dampere bırakalım’ dedi. Ondan sonradan yüksekten bırakmadık.” ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanının, kendilerinden tahliye üzere kamyon istendiğinde çeşni belirtilip belirtilmediğini sorması üzerine M.D, “Bizi aradıklarında kapaklı ya üstelik çakal kamyon diye belirtmediler.” dedi.

M.D, kamyonların göç sırasında üzerlerinin temas şeyle kapatılmadığını belirterek, “Olay yerindeki işin tehlikesiyle ilişkin temas vukuf, hisse senedi güvenliği ve sağlığı eğitimi verilmedi. Normalde iş yerimizde almanak eğitimlerimiz oluyor ancak patlayıcı maddelerle ilgilendiren antrparantez tıpkısı eğitim bilimi yahut hikmet verilmedi.” açıklamasında bulundu.

M.D, antrparantez patlama yaşanan kamyona 1-2 askeri personelin vekillik ettiğini bile sözlerine ekledi.

“Beş Altı kat kepçeyi kendim kamyona aracısız boşalttım”

Şahit hisse senedi makinesi operatörü H.A. üstelik üretimlik sahasında ilk günden itibaren çalıştığını, cuşiş dolayısıyla girilemeyen binalarda yıkım yaptığını anlattı.

İkinci dönem kimyevi maddelerin taşınmasında fariza aldığını kaydeden H.A, gelişim yerinden arkadaşı olan A.B’nin kullandığı kamyona ekskavatörle malzeme yüklediğini belirtti.

H.A, “Patlayıcı yön olduğu için benim kullandığım makineyle malzemeyi doğrudan dampere koymamızı istediler. Beş Altı nöbet kepçeyi kendim kamyona direkt boşalttım. Henüz sonraları elle kepçeyi doldurdular, kamyona da elle boşalttılar. Kamyonun taraf kapakları yoktu.” diye konuştu.

Tanıkların arkası sıra söz sunulan müştekiler, sanıklar ve avukatları, aleyhteki hususları akseptans etmeyerek gerekirse kayıtlı beyanda bulunacaklarını belirtti.

Müşteki avukatları iş makinelerinin bağlı olduğu şehremaneti şirketi üzerine soruşturma yapılıp yapılmadığının sorulmasını arzu etti.

Sanık avukatları, eskimemiş ehlihibre raporlarının hazırlanması talebinde bulundu.

Bilirkişi raporu hazırlanması isteğini mahkeme heyetinin takdirine bırakan argüman makamı, varsa tanıkların dinlenilmesini ve muallel hususların giderilmesini istedi.

Yeni tanıkların dinlenilmesini ve nakıs hususların tamamlanmasını kararlaştıran murafaa heyeti, duruşmayı erteledi.

Süreç

Sakarya’nın Trap ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde tahminî 15 dönüm üstüne müesses tıntın fişek fabrikasında 3 Orak Ayı 2020’birlikte saat 11.15’te meydana mevrut ve görüngü hesabına 50 kilometre mesafedeki bir nice noktadan mahsus patlamalarda 7 güç hayatını kaybetmiş, 127 can yaralanmıştı.

Kontrollü imha üzere Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine getirilen fabrikadaki patlayıcıların 9 Orak Ayı 2020’üstelik saat 11.35’te kamyondan indirildiği sırada meydana mevrut patlamada da Halil Tuna Akgöz, Mesut Yazar ve Fatih Manga şehit ergin, kamyon şoförü ile 4 er yaralanmıştı.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Okkalı Ukubet Mahkemesince kabul edilen 18 sayfalık iddianamede, dönemin İl Cingöz Komutanı Miralay C.Y. ile Açıkgöz Yüzbaşı M.U.Y, Cingöz Gedikli Kıdemli Astsubay Başçavuş B.G. ve Cingöz Gedikli Mümessil Üstçavuş A.G. üzerine “bilinçli taksirle dangadak çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 sene 8 aydan 22 sene 6’şar aya büyüklüğünde hapishane cezası temenni ediliyor.

Share: