GENÇAĞA KARAFAZLI
Rize’nin Yağlıtaş Mahallesi’nde TOKİ eliyle yapılacak kentsel transformasyon projesi kapsamında evlerinin mahkeme süreci devam etmesine rağmen cebri kamulaştırma tarafından cehennem olmak istendiğini belirten vatandaşlar, “Mahkeme emri namevcut, bu yıkım kanunsuzdur” diyerek tepki gösterdi.
Rize merkeze kapalı Yağlıtaş Mahallesi’nde TOKİ aracılığıyla yapılacak kentsel transformasyon projesi kapsamında evlerinin cebri istimlak edilerek katabolizma kararına vatandaşlar aksülamel gösterdi. Katabolizma amacıyla gelen ekipler, mahallede kırıcı düzenlilik önlemleri aldı. Belediye yadımlama görevlilerine tepki gösteren yurttaşlarla polis güçleri ve uray görevlileri beyninde saha saha tartışmalar yaşandı. Vatandaşların tepkileri sonrası katabolizma eğreti namına durduruldu.
“YIKARSANIZ EGO İÇİNDEYKEN YIKIN”
Yıkım ekiplerine tepki gösteren Davranım Şekilsiz adlı yurttaş, asap krizi geçirdi. Ev sahibi İshak Kubat ise şunları söyledi:
“Bu kararı şehremaneti veremez, mahkemeden kağıt getirmeniz gerekiyor. Katabolizma kararını şehremaneti veremez. Ego vatandaşım, bu benim evim, otuz yıl çalıştım bu evi yaptım, ast katı benim arka allahsız babamın. hâkimiyet var, duruşma bitmeme ediyor sizin belediye kararıyla benim evimi bozma hakkınız yoktur. Siz cunta mısınız hakeza tıpkısı öz olanaklı mi? Yıkarsanız beni bile yıkacaksınız süresince.
“BELEDİYE BAŞBUĞ YARDIMCISI HEYBET MİDİR?”
Bu familya üç sene ilk istimlak reşit, malda ihtiyatkâr hazırlık kararı var. Duruşma bitmeme ediyor amma uray komutan yardımcısının emri ile polisler gelmiş evi boşaltıp yıkacaklar ama şiddet bulunmayan. Üç senedir niçin ertelendiğini bilmediğimiz mahkeme bitmeme ediyor. Yapacak tıpkısı şey bulunmayan gelmişler evimi cebren yıkıyorlar. İki üç lime mahkeme devam ediyor bu aile için. Savcılık kararı bulunmayan, hâkimiyet namevcut. Uray komutan yardımcısının emrini bana devlet emri kabilinden gösteriyorlar. belediye başkanı yardımcısı emri devlet midir amma devletin personeli birlikte mevrut bizi cebren dışarı çıkarıyor. Sonsuz mahkemenin sualini bizim evimizi yıkarak veriyorlar. Otuz sene çalışıp yaptığım bu sülale üzere bir liralık almış değilim.”
