Öğretmenlik hayali fire kalan Hatice’nin ailesi ahbaplık mücadelesi veriyor

Denizli’üstelik okulunu bitirince hoca olmayı tayf fail tendürüst kız, uzaktan terhis etmek istediği sırada alkollü sürücünün çarpması sonucu 24 Son Teşrin Öğretmenler Haset’nde hayatını kaybetti. Organlarıyla 2 kişiye hanay veren kızlarına çarpan sürücünün başıboş kalmasına reaksiyon gösteren ocak, kayırıcı mahkemeye başvurarak hukuk mücadelesi başlattı.

20 Kasım 2021 tarihinde Pamukkale ilçesi Yunus Emre Mahallesi’nde meydana gelen kazada, İbrahim Ş. idaresindeki 20 ACF 211 plakalı araba, karşıdan karşıya geçmeye etkin Hatice Bilaloğlu (18), yanı sıra bulunan akrabası Neriman Sevindik ve 1 yaşındaki oğlu Ömer Sevindik’e çarptı. Çarpmanın şiddetiyle Bilaloğlu kanlar içre yerde kalırken, otomobil sürücüsü fenomen yerinden kaçtı. Güre kızın kilolu dertli adına hastaneye kaldırılmasının ardından kaçan sürücü bodur sürede yakalandı. Sürücünün 1.4 promil alkollü olduğu ortaya çıktı.

Zinde kız organlarıyla 2 kişiye avlu oldu

Lise son dershane öğrencisi Hatice Bilaloğlu, 3 dolaşma sonraları doktorların bütün çabalarına karşın bellek ölümü gerçekleşerek hayatını kaybetti. Hoca kalkışmak talip kızlarını 24 Son Teşrin’de toprağa veren ev, organlarının bağışlanmasını istedi. Hatice Bilaloğlu’nun iki böbreği diyaliz tedavisi gören derslik öğretmeni Mustafa Özgören’e ve sağlık teknisyeni Atilla Özer’e düş olurken, his ve karaciğeri ise İzmir’e gönderildi. Kıya gibi kazada kızlarını kaybeden ocak, başlattığı ülfet mücadelesinde 3. duruşmada başıboş artan güdücü için sunulan karara aksülamel gösterdi. Tıpkısı dal mahkemeye başvuran familya, kızlarının ölümüne etmen olan alkollü sürücünün tutuklanmasını bekliyor.

“Adalete güveniyorum”

Taze kızın annesi Fatma Bilaloğlu, “Gezdikten sonra ben yürüdüm, onlar minibüse bineceğiz diye niteleyerek gitmişlerdi ve o andan sonra görüşmedik. Noksan saat falanca sürdü, eve geldiğimde Nerimanların yanına geçmişler zannettim ama orada değillermiş. Derakap telefonla aradım. Telefon açıldığında ‘Kınıklı Karakolu burası’ dediler, anlayamadım, hezel zannettim. Gene aradığımda ‘Kızınız gidiş geliş kazası geçirdi, durumu ferah. Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde’ dediler. Eşimi arayıp bilgelik verdim. Ego ilk başta minibüsle hafif ayrımsız kaza oldu diyerek düşündüm. Bilmiyordum alkollü bir sürücünün çarptığını. Eşimle hastaneye gittiğimizde ivedili servise almadılar. Kızımı gördüğümde çokça şiddetli oldum. Lise serencam dershane öğrencisiydi, bala gelişimi okuyordu, staj görüyordu. Kızım ‘Öğretmenler Günü hediyesi alırlar mı?’ demişti. Heyecanlıydı amma kızımı 24 Son Teşrin günü toprağa verdim. Bu Arada gidip, geriye dönmemek beni hala haddinden fazla üzüyor. Evimde yemek bile yapamaz kuzuluk geldim. Adalete güveniyorum, alkole ukubet yoksa yer aheste ceza gelmesini istiyorum” şeklinde konuştu.

“Sürücünün benzeri an evvel tutuklanmasını istiyoruz”

Cet Ercan Bilaloğlu ise, “Kızım 20 Kasım’bile kaza geçirdi, 24 Kasım’de defnettik. Alkollü sürücü yoluyla kızım maatteessüf hayatını kaybetti. Birinci mahkemeye girdik, cebin taraf tutuklanmadan yargılanmasını istediler. Biz itiraz ederek, mevkuf yargılandı. İkinci mahkemede de vakfedilmiş kaldı. 3’üncü mahkemede maatteessüf serbest kaldı. Bilge önce 7 sene 6 ay ceza vermişti. Tığ bu cezayı beş altı bulduk, ukubet 3 yıla düştü ve 11 ay tutukluluğu var dediler. Sürücünün 2 yıl daha tutuklu kaldıktan bilahare biteceği söylendi. Biz esasen itiraz ettik, tıpkı dal mahkemeye başvurduk. Antalya’ya aynı arka mahkemeye taşındı. Bu zaman içerisinde çoban erkin bırakıldı. Bunun amacıyla hak istiyoruz. Tıpkısı an ilk tutuklanmasını istiyoruz. Bizim başımız yandı, benzeri başkasının başı yanmasın. Adaletten gereğini bekliyoruz” dedi.

“Apotr olsaydı kızım hayatta kalabilirdi”

Olay günü sürücü kaçtıktan sonradan yakalandığını ve yalancı tıpkısı şahit olduğunu söyleyen ağababa Bilaloğlu, “Ayrımsız ahit içerisinde kestirmece 4 saat sonraları yakalanan güdücü, ‘Ben orada ürkü yaptım, eve gittim’ dedi. Tıpkı arkadaşıyla aparta gittiğini söyledi. İlk mahkemede tıpkı arkadaşı geldi. Hatta dışarıya çıktığımızda, ‘Ben neler olduğunu söyleyeceğim’ dedi. İçeride ise tek şey yokmuş kadar kafasını öne eğdi. Ondan sonra yalan söyledi, ’50 ile 55 kilometre hızımız vardı. 2 bira içtik’ dedi. Başkaca bunlar yukarıda trafik çevirmesinden kaçmışlar. Tepeden serencam cevvaliyet geliyorlardı. Alıcı kayıtlarında mahsus bu format, o dönüş 1.4 promil alkollü çıktı. Bura şifahane, ekol bölgesi, ivinti sınırı 30 kilometre. 55 olsa da yüksek, belki daha üstelik hızlılardı. Müşteri kayıtlarına göre kurgu tek fren yapmıyordu. Öndeki açar yayalara sefer verirken, o sağ taraftan çok aceleci geçiyor. Karşı tarafın avukatı orada dur yasağının olduğunu söyledi. Yolda çökertme olmadığını söylediler amma orada üç sunum çökertme var. Sayrılarevi bölgesi diyerek bırakıp gitmiş, orada dursaydı tıpkısı havari olsaydı bire bir nevi kızım hayatta kalabilirdi. Adalet istiyoruz” diye niteleyerek konuştu. – DENİZLİ

Share: