Kılıçdaroğlu: “Biz Babalarımızdan Daha İyi Gelir Elde Ettik. Deminden Bizim Çocuklarımız Bizden Henüz Bağan Tıpkısı Gelire Mahkum Ediliyorlar”

Bilgelik: ŞEYMA PAŞAYİĞİT – Azrail: FATİH NAZIM AKA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Niğde’birlikte; üniversite sınavında iklim genelinde dereceye girerek muvaffakiyet elde fail Doğukan Nebili, Mertcan Kumak, Doğukan İleri ve öğrencilerin aileleri ile tıpkı araya geldi. Gençlerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ” Türkiye’nin şu an yaşadığı asıl ülkü; biz babalarımızdan daha iyi dirimlik elde ettik. Babalarımız henüz bağan dirimlik alıyor, biz babalarımızdan henüz bol dirimsel elde ettik. Demin bizim çocuklarımız bizden henüz bağan bire bir gelire mahkum ediliyor. Da bizden henüz ongun eğitildikleri üzere” dedi.

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Niğde’dahi; üniversite sınavında iklim genelinde dereceye girerek muvaffakiyet elde fail Doğukan Nebili, Mertcan Kumak, Doğukan İleri ve öğrencilerin aileleri ile bire bir araya geldi.

Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, liyakatli öğrencilere elektronik beyin bergüzar etti. CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, gençlerin hangi üniversiteleri tercih edeceğini sordu. Ardından gençlere şunları söyledi:

“bundan sonra bakir tıpkı engel açılıyor hayatınızda. Oturacaksınız gâh kararları arkadaşlarınıza yahut kimi zaman kendiniz arayacaksınız. Kâh kararlar zor, bazen kararlar kolay olacak. Amma cesim olan tabii okulu taahhüt etmek, ondan bilahare henüz iyice bire bir yaşamı sürdürebilmek.”

“SINAVLARLA ÇOCUKLUĞUNU DAHİ YAŞAYAMAYAN BİR YAPIYA SON VERMEMİZ LAZIM”

Kılıçdaroğlu, ardından gençlerin sorularını yanıtladı. Doğukan Nebili’nin, “Nasıl benzeri yetişek modeli üzerine ilerleyeceksiniz” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Eğitim sisteminin yukarıdan tırnağa yeniden yapılandırılması geçişsiz. Elan anaokulundan başlayarak yani ilkokuldan başlayarak çocuğun zül duygusunu büyütecek, çocuğun daha kalifiye sorular sorabilmesini sağlayacak aynı eğitim bilimi sistemine ihtiyacımız var. Sonsuz sınavlar ve sınavlarla çocukluğunu birlikte yaşayamayan tıpkısı yapıya sonuç vermemiz geçişsiz. Tabi bunun peşi sıra bizim hele teknolojiye ve iz okullarına şişman ciddiyet vermemiz gerekiyor.

“SANAYİ BÖLGELERİNDE YATILI TEKNOLOJİ LİSELERİ KURMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

Tığ bütün organize uran bölgelerinde yatılı teknoloji liseleri kurmayı düşünüyoruz ki yavru hem okuyacak, sınırlı bir sınıftan sonraları fabrikada stajını yapacak. Staj yaptığı müddet içerisinde toplumsal düzenlilik primini devlet ödeyecek. Çıkışlı olduğunda bile izdüşümü olan fakülteye birlikte pozitif fakül verilecek. Yani motor bölümünde çalışıyorsa söz gelişi makine fakültesine iki benek artıyla gitmiş olacak. Böylece hem teknoloji liselerinin elan kabul gören, yeğleme edilen liseler olmasını sağlayacağız hem mavera yandan sanayinin gerekseme duyduğu ustalık eleman ihtiyacını üstelik iri ölçüde karşılamış olacağız.

“SEÇKIN ÜNİVERSİTENİN ÖZEL, KENDİ KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURMASI GEREKİYOR”

Üniversitelere gelince; bizim sizin gittiğiniz üniversiteler bağımlı Türkiye’nin gözbebeği üniversiteler, tercih ettiğiniz üniversiteler. Amma üniversitelerimizin nazik aynı kısmı darülfünun değil zaten. Adı üniversite ama asıl anlamda üniversite değil. Zira akademik kadroları çokça hastalıklı. Üniversitelerde bizim düşündüğümüz şey şu; değme cins düşüncenin özgürcesine tartışıldığı mekanlar atılmak zorunda üniversitelerde. Şayet üniversitelerde düşünceye çizik getirirseniz, ora üniversite olmaktan çıkar. Seçme kalem akıl özgürce tartışılmalı, sarıklı ile öğrenci arasındaki münasebat elan dimdik aynı zemine oturtulmalı. Yani buyurgan, emreden değil; dinleyen, tartışan bir yapı olması gerekiyor. Üniversitede ayrıca otoriter yapılar olmaması gerekiyor. Her üniversitenin özel, özlük kültürünü oluşturması gerekiyor. Değme üniversitenin bire bir kültürü olursa, o firez ondan ahir kuşaklarda bile bitmeme şayan, büyüyerek de ve gelişerek bitmeme valör. Diyelim ki Boğaziçi Üniversitesinin yahut sizin rağbet ettiğiniz veya gittiğiniz gayrı üniversitelere baktığınız ahit Belletici kadar onlar bakir eskimemiş kültürlerini oluşturmaya çalışıyorlar. Temsil Boğaziçi Üniversitesinin kültüründe şu anda rektör yerine atanan kişinin oraya rektör olmaması geçişsiz. Çünkü rektör olabilmesi için Boğaziçi kültürüne bakarak mukannen ayrımsız birikime erbap olması geçişsiz veya anlaşılan sınavları onların iştiyak ettiği koşullarda vermeleri gerekiyor amma onlar olmadı tepeden geldi.

“ÜNİVERSİTELER GENIŞLIK ÖNEMLİSİ BİLGİ ÜRETMELİ”

Darülfünun özlük dekanını bile zat rektörünü de kendisi seçebilmeli. Mektepli üniversitenin yönetiminde söz sahibi olabilmeli. Çapraz tartışmalar dediğim üzere dimdik aynı zeminde gerçekleşebilmeli. Üniversiteler yeryüzü önemlisi bilgelik üretmeli. Şayet yetişek hikmet üretmiyorsa, yani serencam namına geldiğimiz noktada vukuf üretmesi lazım. Eğer aynı üniversite bilgelik üretemezse Türkiye ek kızıl faziletkâr nişane üretemez. Mülhak derece faziletkâr im üretmenin yolu bilgelik üretmektir. Bilgiyi üniversite üretecek. Kullandığımız tep telefonları diyelim; bunlar efdal teknoloji ürünü amma tığ mesela bunu yapamıyoruz. Buna eş metin çok açığımız var.

“BARIŞ AKADEMİSYENLERİ BARIŞ İSTEDİLER DİYE ÜNİVERSİTELERDEN ATILDI”

Üniversitelerde Sulh Akademisyenleri vardı. Barış istediler diye onlarda üniversitelerden atıldı. Aslında doğru değil dediğim kabil on paralık kimesne düşüncesinden dolayı atılmamalı üniversiteden, tamam bilakis onlar düşünmeliler.

Geçen CHP’li gençlerle bire bir aradayız. Birisi dedi ki; ‘Efendim hepimiz tıpkı düşüncedeyiz’ deyince ‘Eyvah’ dedim, ‘Siz hayatı durdurdunuz,’ Çünkü hırçın tıpkısı düşün olması lazım. Düşüncelerin tartışılması geçişsiz çünkü yeni düşüncelere idrak açılması lazım. O açıdan ayrımlı saymak serencam mertebe altın ve koskocaman. Bazen farklı ummak insanı cezalandırmaya dahi götürüyor. Yani başkaları marifetiyle. Ama onlar bana bakarak çağlarını tamamladılar. Yeni afak açmamız geçişsiz, anahtar olan sizsiniz. Tığ sizin önünüzdeki şimdilik engelleri kaldırmaya çalışıyoruz.

“BİZ BABALARIMIZDAN HENÜZ İYİ GELİR ELDE ETTİK. ŞİMDİ BİZİM ÇOCUKLARIMIZ BİZDEN DAHA BAĞAN BİR GELİRE MAHKUM EDİLİYORLAR”

Bir sorunumuz var boydak. Türkiye’nin şu zaman yaşadığı esas sevgili, biz yani bizim batın, ben veya bana emsal olan kuşak diyelim biz babalarımızdan henüz ongun dirimsel elde ettik. Babalarımız daha düşük dirimsel alıyor, biz babalarımızdan elan mebzul sağlık elde ettik. Deminden bizim çocuklarımız bizden elan düşük benzeri gelire mahkum ediliyorlar. Dahi bizden henüz ongun eğitildikleri amacıyla. O nedenle buna tahammül edemiyorlar ve dar dışına gidelim oradan daha bereketli benzeri dirimlik elde ederiz, dirim standardımızı daha gür şekillendiririz diye niteleyerek bir arayış içerisindeler. İnşallah onu birlikte çözeceğiz, iktidarı değiştirerek.”

“BİZ 1 YIL İÇERİSİNDE ANCAK SORUNUNU ÇÖZMEYİ HEDEFLİYORUZ”

Doğukan İleri ise Kılıçdaroğlu’na, “Çokça balaban bire bir barınma sorunu var. Özel yurtların, apartların fiyatları haddinden fazla yüksek. Bu bahis ile ait tıpkısı politikanız var mıdır” sorunu yöneltti. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Biz 1 yıl içerisinde yurt sorununu çözmeyi hedefliyoruz. 1’er, 3’er nefis odalar. Isıdam sevimsiz su, degaje izole bant genel ağ erişimi olan odalar olması geçişsiz. Yani temel ve babalar çocuğunu eğitime gönderirken, başka benzeri ile gönderirken hamaset içinde göndere bilmeli. Türkiye bunu 1 sene içinde yapabilir. Yani tahaffuz sorunu var mı namevcut mu diye düşünmeyecek. Bağımlı sizin düşüncenizden elan aşkın anneniz, babanız düşünüyor; ‘Bizim torunlar nerede kalacak’ diyerek düşünüyorlar. Ego öz hayatımda birlikte yaşadım bunu. Ankara’ya geldik, demin Ankara’birlikte nerede kalacağız? Oteller fiyatlı, sonuçta ego bir kayran buldum orada kaldım. Print aynı şey 20 yıldır çözülmeyen bir sorun. Ondan önceki birlikte çözülmemişti bu sorun. Bu sorunun çözülmesi geçişsiz imdi. Üniversitelerin süresince bu yapılabilir, üniversitelere yakın yerlerde yapılabilir.”

Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, muvaffakiyetli öğrencilere elektronik beyin bergüzar etti.



Share: