İtfaiyecilerin unutamadıkları bozgun altındaki diyaloglar duygulandırdı: “Beni bırakın babamları karşı”

İtfaiyecilerin unutamadıkları yılgın altındaki diyaloglar duygulandırdı: “Beni bırakın babamları karşı”

SAKARYA Asrın felaketi olan deprem bölgesinde geçirdikleri antlaşma boyunca enkaz altında kalan vatandaşları kurtarırken onlarla fert anlar tüvana Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Kat Başkanlığında memur itfaiye erleri o diyalogları anlattı. Emek esnasında itfaiye aracından telefonu çalınan itfaiye eri ise kendisine ulaşamayan tanıdıklarının yaşadığı endişeden bahsetti.

6 Gücük Ay günü forma üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilde büyük tahribata sebep olan depremin peşi sıra AFAD, belediyeler ve bir nice STK’ların arama kurtarma ekipleri bölgelere yönelerek taharri kurtarma çalışmalarına başladı. Serian bölgeye giden ve günlerce dinlenmeden, uyumadan fedakarca mücahede tay tay arabası Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ve kontrol kurtarma ekipleri, tahminî 50 kişiyi enkazdan kurtardı. Bu çalışmalar esnasında içli diyaloglar de kuruldu. Sakarya’ya vurdumduymaz dönen ekipler, unutamayacakları diyalogları anlattı. Bölgede cansiparene şekilde himmet yürüttüğü esnada telefonu itfaiye aracından çalındığı üzere ailesi ve yakınlarıyla iletişim kurmakta zorlanan itfaiye eri Ömer Zambak ise kendisine ulaşamayan tanıdıklarının yaşadığı endişeyi anlattı.

“Çökme altında bizden keser istedi”

Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Kat Başkanlığında görevli itfaiye eri Muhammed Utangaç, “Hareket bölgesinde bir nice fenomen yaşadık ve ekşimsi kendisine geriye döndük. Beni etkileyen olaylardan tıpkı tanesi uray personeli olan Yunus ağabeyimizdi. Yerini tespit ettikten sonraları beş altı saatlik say neticesinde namına ulaştık. İlk etapta elini gördük ve daha sonrasında tebessüm ettiren bir görüngü yaşandı; bizden istediği madde sigaraydı. ‘Canım haddinden fazla sigara istedi, bana tıpkısı acılı sigara verir misiniz’ dedi. O esnada hepimiz orada güldük. Kriz altındaki insanlar bizi gördükleri ant artık kendilerini bırakıyorlar, tığ kendilerini bırakmasınlar diyerek onlarla ahbapça etmeye çalıştık. Kurtarma çalışması esnasında Yunus ağabeyimiz, ‘İyiyim ego burada, az buçuk da ben çalışayım, süreci kısaltalım’ diye niteleyerek bizden kerki istedi. Bizde onu kırmamak amacıyla bire bir keser verdik, tabi yormadık, enerjisinin bitmesine cevaz vermedik bu esnada. Bütün ekibimizle gelişigüzel Allah’a şükür kendisini kurtardık. Hastaneden taburcu edildikten birkaç dönüş sonra çalışmalarımızı devam ettirdiğimiz bölgeye geldi görüşme etti. Öz içerek, sohbet ettik, birbirimize sarılarak dualar ettik. Acıların birlikte bu dahi böyle domuzuna tıpkısı hatırat kaldı” dedi.

Çökme altında fert kurtarırken telefonu çalındı

Bölgeye gittiği geçmiş günde telefonunun çalındığını tabir eden itfaiye aracı eri Ömer Top Zambak ailesiyle benzeri süre angajman kuramadığını aktararak, “Bölgeye evvel gittiğimiz gece 17 yaşındaki Muhammet ismindeki tıpkısı zinde üzere mufassal süren aynı çalışmamız oldu. 6 saat süren çalışmada enkazın içerisinde takım arkadaşlarımızla değişerek girdik. Çalışma esnasında telefonumu birlikte itfaiye aracına bıraktım. Ailemle muhabere etmek amacıyla telefonumun yanına gittiğimde aracın içerisinde telefon ve bazen zatî eşyalarımızın, yağmurluklarımızın da olmadığını gördük. Tıpkı müddet ailemle bildirişim kuramadık. İki çevrim sonradan kol arkadaşlarımın telefonlarından müzakere sağladık ve ailem haddinden fazla endişelenmişti. 14 günce süreçte ailemle günde bir yahut iki nöbet arkadaşlarımın telefonlarıyla angajman kurdum. 4 yaşında Zehra adında kızım var, görüşemedim ve duygulandık. Onlar de endişelendi, orada gerileme altında çocukları gördük bilcümle aklımızdaydı bağımlı herkesin evladı aklındaydı. Edisyon günler geçirdik ve benim üzere iletişmek biraz elan tahakküm olduğu üzere hakeza tıpkısı sorunla karşı karşıya kaldım” diye niteleyerek konuştu.

“Tuttuğu takımdan sevdiği yemeğe kadar her şeyi biliyorduk”

Enkaz altındaki zinde ile aralarında güzeşte diyalogu anlatan itfaiye aracı eri Cevdet Bol ise, “Bölgeye revan geçmiş ekiplerden biriyim ve gittiğimizde 17 yaşında tıpkısı genci gerileme altından çıkardık. Genci çıkartırken ayağı sıkışmıştı ve çok riskli tıpkısı bölgedeydi. Zira çatı tamam yıkılmamış ve arkadaşta binanın göz tarafından olan kısımdaydı. Kendisi gayet sağlıklıydı elden ayağı sıkışmıştı amma onu çıkarmakta ağırlık çektik. Akva kirişi kırmak gerekiyordu ve titiz aynı mesai yaptık o sırada ise kendisi birlikte, ‘Beni bırakın eğin hane de babamlar var, onları cebin’ diyerek bize yüz kere posta söyledi. Ama bizim önceki görevimiz onu oradan almaktı elan sonrasında sair karı üyelerini çıkarttık. Tığ orada çokça duygulandık ama dallı güllü durmamız gerekiyordu ki depremzede orada bizden etkilenmemeli ve tığ onun maneviyat ve motivasyonunu yüksek ağrımak üzere gelecekteki planları üzere sorular sormaya çalıştık. Bunları sorarken de yapı süresince kaç kişinin olduğunu doğrulama etmeye çalıştık. Gerileme altından çıkarmaya çalıştığımız gencin tuttuğu takımdan sevdiği yemeye büyüklüğünde seçkin şeyi biliyorduk. Yaklaşık 7 saat çalıştık ve o süre süresince arkadaşla diyalog halindeydik” şeklinde konuştu.

Share: