Ege Ağbaba: “Maatteessüf Mutluluk Adeta Vasatlığa, Niteliksizliğe Konfirmasyon Edilmiş Durumda”

CHP Genel Başbuğ Yardımcısı ve Malatya Mebus Ege Ağbaba, Çokluk Vakfı Malatya Şubesi’ni ziyaretinde ” Türkiye’bile aydınlık, kalifiye kesimlerle ülkeyi yönetenlerin problemi var. Sen doktora, “git” dersen hekim orada durur mu? Filhakika canı pahasına çalışıyor. Görgülü kesimle problemi olan bire bir anlayışla cebin karşıyayız. Üzeri eğmeyen diplomatları ‘monşer’ diye niteleyerek, aşağılıyor. Ülkesini muhip aynı insanın Boğaziçi’yle, ODTÜ’yle ne derdi gibi? Burada okuyan insanlarla derdi var. Oradaki nitelikli insanlarla, onların anlayışıyla derdi var. Maalesef mutluluk adeta vasatlığa, niteliksizliğe teyit edilmiş durumda” dedi.

Milletvekili Ağbaba, Malatya’daki temasları kapsamında Cem Vakfı Malatya Şubesi’ni müzakere etti. Çokluk Vakfı Malatya Bölüm Başkanı Eşref Doğan, ziyarette yaptığı konuşmada, “Ege Ağbaba, iyice Malatya değil Türkiye için bire bir değerdir. Böyle tıpkısı kişiyle dostluğumuzdan çevre bile hava duyduğumu alelhusus yayımlamak istiyorum. Yaptıklarınız ve yapacaklarınızla ilgili dualarımız bilcümle sizinle beraber. Değme ant gür ve başarılı haberlerinizi bekliyorum. İnşallah sizlerin üstelik sebebiyle zinde bir Türkiye’ye gideceğimize inanıyorum” dedi.

CHP Umumi Başbuğ Yardımcısı Ege Ağbaba ise Eşref Doğan’ın Malatya amacıyla cesim aynı ayar olduğunu belirterek, “Sonuç dönemde cemevleriyle ait mütenevvi kışkırtı ve saldırılar var. Bunu hovarda kınıyoruz. Bazı Bazı ülkenin barışı ve huzuruna kast eden provokatörler çıkabiliyor. Umarım bunların arkasındaki gerçeklik güçlerde bulunur” dedi.

“O NEDENLE BİRBİRİMİZE BENZEMEYİ DEĞİL BİRBİRİMİZİ ZENGİNLEŞTİRMEYİ BECEREBİLMELİYİZ”

Ağbaba, Türkiye’nin büyük aynı mutluluk olduğunu tabir ederek, şunları söyledi:

“Türkiye’nin yetişkin tıpkısı kültürü ve geçmişi var. Pekâlâ bu hars ve inancımız yaşatılmalı. Bu ülkeyi varlıklı yapan madde; inançları, kültürleri ve farklılığıdır. Ne kadar haddinden fazla inanç, farklı kültür varsa o ülkede o kadar zenginleşir. O nedenle birbirimize benzemeyi değil birbirimizi zenginleştirmeyi becerebilmeliyiz. Birbirimizin değerlerine hürmetli olabilmeliyiz. Hangi inançtan olursa olsun dizge birbirine utanmak göstermeli, birbirinin değerlerini kendilerine benzeştirmek üzere değil o görüşe kaçınmak duymalıdır. Geçtiğimi günlerde Hacı Bektaş’ı yâd törenlerine katıldık. Umumi Başkanımızın orada yaptığı konuşmada belirttiği kebir değerler var. Eğer o değerleri Türkiye’da var edebilirsek; kini, nefreti, ayrımcılığı, ötekileştirmeyi içimizden atabilirsek, ne görüşten olursak olalım Türkiye elan pir tıpkısı devlet peki.

“TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ ÇİFTÇİYE DEĞİL YANDAŞA BINDI OLMUŞ DURUMDA”

Iktisadi krizi bile aşan ayrımsız konuşu buhranla karşı karşıyayız. Benzeri heveslendirme yayınlandı; tezek, mazot ve umar derken çiftçinin beli kıvrım durumda. Sulama suyu düzgüsüz pahalı. Sulama suyu problemi çözülebilmiş değil, çokça değişik icraat var. Tıpkısı tarlanın tıpkı kısmı 80, diğer kısmı 180 liraya sulanıyor. Bilcümle problemler bitmeme ediyor. Devletin, Tarım Cesaret Kooperatifi diye niteleyerek bir kurumu var. Bu gelgel çiftçiye destek olmak için kurulmuş ama Tarım Itimat Kooperatifleri çiftçiye değil yandaşa bindi olmuş durumda.”

“KEŞKE TEŞVİK BU FİRMALARA VERİLECEĞİNE ÇİFTÇİYE VERİLSE, ÇİFTÇİ AYAĞA KALKAR”

“Karşımızda aynı azık krizi var” diyen Ağbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çiftçiye gübre, mazot ve tılsım desteği verilmesi lazım ama Erdoğan’ın imzasıyla aynı özel şirkete, Tosyalı Holding’e gübre yatırımı için sınırsız tıpkı şekilde teşvik veriliyor. Erdoğan’ın imzasıyla Tosyalı Holding’e matbua yatırımı için KDV istisnası, gümrük algı muafiyeti, yüzde beniz idrak indirimi, sigorta prim çalıştıran desteği var, personel desteği var. Öngörülen envestisman tutarı 31 milyar 500 milyon liralık. Çarkıt paraya söylesek buna dilbilgisi yetmez. Bu paranın, teşviklerin onda biri çiftçiye verilirse umum Türkiye diriltme olurdu. Marketlerde sebzeye alarm takılmazdı. Tarım Kredi marketlerinde 25 kuruş iskonto üzere kuyruklar oluşmazdı. Pekala ululuk şirketlere isteklendirme verebilir ama bu şirketlerin eş özelliği nedir? Cengiz İnşaat’ın özelliği nedir? Tosyalı’nın özelliği nedir? Hepsinin Recep Tayyip Erdoğan’a andıran olduğunu görüyoruz. Keşki teşvik bu firmalara verileceğine çiftçiye verilse, ekinci ayağa kalkar.”

“DEVLET ADETA VASATLIĞA, NİTELİKSİZLİĞE TESLİM EDİLMİŞ DURUMDA”

“Münevver kesimle problemi olan tıpkısı tatlılıkla alın karşıyayız” diyen Ağbaba, şunları söyledi:

“Doktorundan öğretmenine nitelikli kesimlerin yoksullaştığını görüyoruz. Adeta vasıfsızlığa, vasata mevki teyit ergin durumda. Doktorun emek koşullarına bakıyorsunuz us alır gibi değil. Bir hekim 12 bin, benzeri sarıklı 10-11 bin teklik maaş alıyor. Türkiye’dahi ışıklı, nitelikli kesimlerle ülkeyi yönetenlerin problemi var. Sen doktora, ‘git’ dersen doktor orada durur mu? Zaten canı pahasına çalışıyor. Aydınlık kesimle problemi olan bire bir tatlılıkla karşı karşıyayız. Dal eğmeyen diplomatları ‘Monşer’ diyerek, aşağılıyor. Ülkesini dost tıpkısı insanın Boğaziçi’yle, ODTÜ’yle ne derdi olanaklı? Burada okuyan insanlarla derdi var. Oradaki kalifiye insanlarla, onların anlayışıyla derdi var. Maalesef ülke adeta vasatlığa, niteliksizliğe tasdik edilmiş durumda. Türkiye’nin önceki 10-20 binine giren çocuğa hem hüküm uygular hem üstelik 12 bin lira maaş verirsen, o çocuk da Almanya’ya masraf. Zaman Aselsan ve Roketsan’dan mühendisler Hollanda’ya kaçıyor. Tahminî 5 bin mühendisin Hollanda’ya, 10 binlerce doktorun Almanya’ya gittiği söyleniyor. Bu topraklarda doğma ülkenin anlaklı ve nitelikli insanlarını gözün üzere koruyacağına, ülkenin dışına atmaya çalışıyorsun. Öğretmenlik yasasıyla, öğretmenleri sınava tabi tutuyorsun. Olacak hareket değil, devlet kırıcı yönetiliyor. İnşallah gelişmemiş zamanda benzeri seçimle bu arada bu dokunaklı yönetimi ülkeden göndeririz, demokratik bir şekilde yıpranmamış benzeri beyin, politika ve insan anlayışıyla; insanını dost, öz yetiştirmiş olduğu kalifiye insanına derece veren, okumuşunu mebde tacı fail bire bir tatlılıkla yüz yüze kalacağız.”

“İNSANLAR FAKAT ÖLDÜKTEN SONRALARI RANDEVU ALABİLİYORLAR”

Ege Ağbaba, Doğanşehir ilçesinde üstelik esnaf ve vatandaşlarla tıpkı araya gelerek dava ve isteklerini dinledi.

“İNSANLAR FAKAT ÖLDÜKTEN BILAHARE RANDEVU ALABİLİYORLAR”

İnsanların hastaneden otama ve MR için termin almakta zorlandığını anlatım eden Ağbaba, “AKP’nin arz çokça övündüğü molekül; esenlik ve sağlıkta kıvrılma yaptıklarını söylüyorlar. Amma sorduğunuzda bu inhina, vatandaşlara uğramamış durumda. MR çektirecek tıpkısı vatandaşa 5-6 sonraya termin veriliyor. Bire Bir amansız hastalık hastasına 6 kamer sonraya randevu veriliyor. Bire Bir kadına 5 ay sonraya bağır amacıyla 5 ay sonraya MR günü veriliyor. İnsanlar fakat öldükten sonra randevu alabiliyorlar” dedi.

“EMEKLİ MARAZLI OLMAYA KORKUYOR”

“Bize gelen telefonların yüzde 50-60’ı iş, yüzdelik 40’ı hastane randevuları üzere” diyen Ağbaba, şunları söyledi:

“Ağız Ağıza yenilgi ayrımsız sistemle cebin karşıyayız. Maalesef hastaneye müracaat etmek bire bir veca, randevu ahzetmek ayrımsız balkı, doktordan randevu almak benzeri dert, özellikle gele film, MR çektirirseniz nazik tıpkısı ağrı. Bu durumun çözülmesi gerekiyor. Antrparantez, emekliler için yardım payı dediğimiz, seçkin gittiklerinde 100 lira mal veriyorlar. Tıpkısı tekaüt, eşiyle alay malay rahatsiz olmaya korkuyor. Sayri olursa doktora ve eczaneye gidemiyor.”

“HASTANEDE KUYRUK YOK AMMA TERMIN ALINAMADIĞI İÇİN KUYRUK BULUNMAYAN”

Hastanelerde kuyruğun bittiğini demincek evlerde kuyruğun olduğunu belirten Ağbaba, “Evde termin kuyruğu var. Kuyruk evden başlıyor. Hususi hastanelerde de 600 liradan dun çıkamıyorsun. Milletin derdi nazik. ‘Sağlıkta kıvrılma yaptık’ diyenler, sağlığı bitirdiler. İnsanlar imdi hastaneye gidemiyor, termin alamıyorlar. Hastanede kuyruk bulunmayan amma randevu alınamadığı amacıyla pöçük bulunmayan” dedi.

“SAĞLIKTA EVIRE ÇEVIRE ŞEYLER OLMUYOR”

Emekli tıpkısı yurttaş, 6 ayda aynı taharri olması gerektiğini tabir fail benzeri vatandaş, “Arıyoruz randevuyu alıyoruz ama taharri olmamıza ayrımsız çevrim kaldığında arayıp, ‘randevunuz halel oldu, hekim gitti’ diyorlar. Benim oğlum his hastası, karaciğerimde kist olduğu için kontrol olmam gerekiyor. ‘Sağlıkta dava çözüldü. Keyif biraz” diyorlar ama sağlıkta evire çevire şeyler olmuyor, bunu ahali da biliyor” diyerek tepki gösterdi.

Ayrımsız yurttaş ise “5-6 paket ilaca 300 teklik mal alıyorlar. Eskiden çare kaymış, parasızdı. O ilacında daima kullanılması geçişsiz” dedi.

Emekli ayrımsız apayrı yurttaş ise “Bundan tıpkısı ay önce Turgut Özal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde karın cerrahına gittim. Bana, 2023’ün gücük ay ayına randevu verdiler. Hususi hastaneye gittim, 600 teklik dünyalık ödedim, MR çektirdim” diyerek konuştu.



Share: