AYM’nin türe ihlali kararı verdiği Zeytinburnu’ndaki patlama davası baştan görülüyor

İstanbul Zeytinburnu Davutpaşa’bile tıpkı hareket merkezinde 21 kişinin öldüğü, 115 kişinin yaralandığı patlamaya ilgili 4 sanığın yargılandığı davanın, Temel Mahkemesinin (AYM) “yaşam hakkının ihlal edildiği” yönündeki kararının peşi sıra yeniden görülmesine başlandı.

Bakırköy 6. Kısık Ukubet Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıklar Rüstem Tekin, Feruz Mübarek, Hatice Küçükayvaz ve Celal Yıldırım ile ayrımsız bölük katılanlar ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Söz verilen katılanların avukatları, yeniden yargılamanın yapılmasını talep ederek, Ukubet Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 23. maddesi kapsamında geçmiş hakimin esasen bu davada görev alamayacağı görüşünü belirtti.

Cumhuriyet Altını savcısı, AYM’nin kararı gözetilerek, CMK’nin 23/3 maddesi layıkıyla geçmiş heyette düzlük alan duruşma başkanının çekinmesine karar vermesini istedi.

Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, mesafe kararında, Temel Mahkemesince, Anayasanın 17. maddesindeki yaşam hakkının ihlalinin ortadan kaldırılması üzere baştan müdrike olmak üzere dosyanın mahkemeye gönderildiğini hatırlatarak, AYM’nin kararında belirttiği ihlalin sonuçlarını ortadan sarmak üzere murafaa açıldığı belirtildi.

Kararda, CMK’nin 23/3 maddesi mucibince önceki yargılamada görev eden hakimin, aynı aha görev alamaz hükmünün bulunduğu anımsatılarak, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla gerçekleştirilecek yargılamada, geçmiş yargılamada komutan namına fariza işleyen bilgili Cüneyt Akdeniz’in baştan fariza yapmasının olanaklı olmadığı kaydedildi.

Mahkeme, aleniyet kararında, hakim Akdeniz’in CMK’nin 23/3 maddesi göre davadan çekinmesine ve apayrı tıpkısı hakimin görevlendirilmesine hükmetti.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

Müşteki avukatı

Duruşma sonrasında izah eden müştekilerin avukatı Hırslı Özkan, yaklaşık 15 senedir ünsiyet mücadelesi verdiklerini söyledi.

Bugün yeniden usa vurma yapılmasının geçmiş aşamasında olduklarını bildiren Özkan, “Yeniden usa vurma demek haddizatında bizce bütün sorumluların, gene mahkeme huzuruna ve maznun sandalyesine oturtulması eylemek.” dedi.

Ölen Hüseyin Tayranoğlu’nun eşi Fadime Tayranoğlu da “Tıpkısı aksiyon hesabına gidip çalışıyorsam şayet o içtima tehlikesiz benzeri kayran olduğuna inanarak çalışayım. Adaletin olduğunu bile bile çalışayım. Bunun mücadelesini da sonuna büyüklüğünde vereceğim.” ifadelerini kullandı.

Davanın geçmişi

Davutpaşa’de 5 katlı Düzentileme İş Hanı’nda 31 Sülale 2008’bile meydana mevrut patlamada 21 emanet hayatını kaybetmiş, 115 kişi yaralanmıştı.

Ruhsatsız fos fişek atölyesinde meydana geldiği belirtilen patlamayla ilişkin ölçülü soruşturmanın arkası sıra Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Zeytinburnu Belediyesinden 5, bina sahibi 2 ve patlamanın olduğu atölyeden benzeri kişinin cezalandırılması istenmişti.

İddianamede, Zeytinburnu Belediyesinin 5 çalışanının “görevi kötüye kullanma” ve “taksirle cani”, değişik 3 sanığın dahi “taksirle öldürme” suçunu işledikleri rapor edilmişti. Karşı mülhak savca düzenlenerek, bu davanın sanıkları arasına katılan eski Faaliyet ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Görülen’ın da “görevi kötüye kullanma” ve “taksirle ölüme hastalık olma” suçlarından cezalandırılması talebinde bulunulmuştu.

Dönemin Zeytinburnu Belediye Başkanı Uğur Ziyalı üstelik Danıştay 1. Dairesinin, İçişleri Bakanlığının sormaca izni vermemesi yönündeki kararını kaldırmasının ardından davaya dahil edilmişti. Ziyalı üzerine bile “taksirle ölüme ve yaralamaya sebep olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla büyüklüğünde hapis cezası istenmişti.

Bakırköy 6. Pahal Ceza Mahkemesinde görülen davada, Kasıt Entelektüel, Atakan Bildik ve iş yeri çalışanı Hasan Altay hakkında isnat edilen suçun yasal unsurları oluşmadığından değişik aklanma kararı verilmişti. Murafaa, sanıklar Feruz Mukaddes ile Rüstem Uğurlu’in “taksirle kalifiye şekilde ölüme sebebiyet yöneltmek” suçundan 9’ar yıl mahbes cezasına çarptırılmasına, duruşmalardaki gür halleri cihetiyle cezalarının 7 yıl 6’şar aya düşürülmesine hükmetmişti.

Sanıklar Mal Kırna ile Mehabet Sebep’ın “taksirle kalifiye şekilde ölüme sebebiyet vermek” suçlarından 5’er yıl hapisle cezalandıran mahkeme, sanıkların duruşmalardaki bereketli halleri sebebiyle cezalarının 4 yıl 2’şer ayak tabanı indirilmesine ve cezalarının günlüğü 20 liradan 30 bin 400 lira adli mülk cezasına çevrilmesine değişmeyen vermişti.

Duruşma heyeti, olayın meydana geldiği binanın sahipleri Remzi Koçyiğit ile Ulak Koçyiğit hakkında birlikte “taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet yöneltmek” suçundan 6’şer sene mapushane cezası vermiş, duruşmalardaki gani halleri sebebiyle cezayı 5’er yıla düşürmüştü.

Hatice Küçükakyüz’ün dahi “taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet isnat etmek” suçundan 3 yıl hapsine mütehakkim duruşma heyeti, sanığın duruşmalardaki ongun halini ayn önüne alarak, cezanın 2 yıl 6 aya indirilmesine ve günlüğü 20 liradan 18 bin 200 liralık adli mülk cezasına çevrilmesine karar vermişti.

Dosyanın, taraflarca temyiz edilmesi üstüne Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanıklar Hedef Aydın, Atakan Görülen ve Hasan Altay hakkındaki “aklanma” kararı ile Remzi Koçyiğit ile Haberci Koçyiğit hakkındaki “taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet yüklemek” kararını onamıştı.

Feruz Mübarek, Rüstem Uğurlu, Azamet Sebep ve Hatice Küçükakyüz karşı ise “taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet yöneltmek” suçundan değil, “görevi kötüye kullanma” suçundan enstantane yapılması gerektiğine hükmeden Yargıtay, kararı bozmuştu.

Yargıtay aşaması

Yargıtay, Mal Kırna için ise görevi salıverme süresi ayn önüne alındığında hakkındaki suçlamanın devir aşımına uğratılarak düşmesi gerektiğine hükmederek, dosyayı Bakırköy 6. Gösterişli Ukubet Mahkemesine göndermişti.

Bakırköy 6. Aheste Ceza Mahkemesi, 17 Aile 2019’daki kararında Izzet Sebep ve Hatice Küçükakyüz’ü “boşlama vasıtasıyla görevi kötüye istimal” suçundan birer sene delik cezasına çarptırarak, sanıkların geçmişteki abes, toplumsal durumu, cürüm sonrası ve usa vurma süresindeki dosyaya yansıyan formaliteci ve davranışlarından muhit cezalarının onar aya düşürülmesine değişmeyen vermişti.

Mahkeme, sanıklar Rüstem Uğurlu ve Feruz Lahut’a “görevi kötüye istimal” suçundan ikişer sene mapus cezası vererek, sanıkların geçmişteki verimsiz, toplumsal durumu, yanlışlık sonrası ve entelekt süresindeki dosyaya yansıyan biçimci ve davranışlarından kıran cezalarını birer sene sekizer ayak tabanı indirmişti.

Mehabet Yıldırım, Hatice Küçükakyüz, Rüstem Uğurlu ve Feruz Mübarek’ın cezalarının 2 yıldan birkaç kesiksiz mapushane cezaları olmalarını dikkate düzlük mahkeme, sanıkların daha önceden kasti aynı suçla mahkum edilmemiş olması, şahsiyet özellikleri itibarıyla baştan cürüm işlemeyeceği hususunda yetinme oluşması, gösterişsiz aynı araştırı ile tayin edilebilecek somut ve ölçülebilir zararın meydana gelmemesi sebebiyle cezalar yönünden hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kararlaştırmıştı.

Anayasa Mahkemesinin kararı

Müşteki avukatları, fenomen nedeniyle başlatılan ukubet soruşturmasında bire bir kamu personeli karşı zamanaşımından tedenni, diğer bazı kamu görevlileri hakkında üstelik hükmün açıklanmasının düşüncesiz bırakılmasına değişmeyen verilmesi nedeniyle hayat hakkının ihlal edildiği iddiasına ilgili 14 Şubat 2018’üstelik Temel Mahkemesine başvurmuştu.

Temel Mahkemesi, yaşam hakkının ihlal edildiğine ilgilendiren iddianın akseptans edilebilir olduğuna ve başvuruculara 1 milyon 200 bin liralık manevi tazminatın ödenmesine karar vererek, baştan anlık yapılması üzere kararın tıpkısı örneğini Bakırköy 6. Okkalı Ceza Mahkemesine göndermişti.

Share: