Araştırma görevlisinin atış sırasında ölümüyle ait iki meslektaşı bilge karşısında

Erzurum’da araştırma görevlisi Elif Gölveren’in kostak tüfekle atış yapıldığı sırada hayatını kaybetmesiyle ilgilendiren akademisyen çiftin “ihmali davranışla ölüme sebebiyet yüklemek” suçundan 15 yıldan 20 yıla büyüklüğünde hapisle cezalandırılması talebiyle yargılanmasına başlandı.

Erzurum 3. Alçak Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, mevkuf sanık A.U, tutuklanmadan sanık M.G.U, Gölveren’in yakınları, şevahit ve canip avukatları katıldı.

Sanık A.U, savunmasında, eşi M.G.U. ve Gölveren ile ilkin de atışa gittiklerini söyledi.

Gölveren ile eşinin yakın arkadaşı olması zımnında kestirmece 4 yıl önceki tanıştığını ve aralarının gani olduğunu belirten A.U, “Olay haset eşim kahve içip atış yapmaya gidelim diyerek Gölveren’i aradı. Buluşup kahvehane içtikten sonra görüngü namına gittik. Eşimle Gölveren sandalyede oturuyordu, ego dahi tüfeği hazırlayıp sandalyenin yanına koydum. Sonra atış üzere gaye topladık.” ifadelerini kullandı.

A.U, muntazır olmak için gittiklerini anlatım ederek, şunları anlattı:

“Hep 4-5 el atış yaptı. Sonuç atışı ego yaptım, hedefleri düzeltmeye gittim. Eşim ve Gölveren silahı kurmaya çalışmışlar. Print kurulan tıpkısı cebe, okkalı gerektiriyor. zaman zaman namluyu zaman zaman dipçiği yere koyup kurmaya çalışıyorlardı. Ego bile zorlandıkları üzere göstermeye çalışıyordum. İkisi de ayakta ve yanımdaydı. Tüfeği kapatmamla alay malay alnaç değiştirmiş olmalı ki o anda şapadanak patladı ve Gölveren’in elini göğsüne götürdüğünü gördüm. O anda vurulduğunu anladım. Eşimle hastaneye alışmak istedik, 4-5 etap sonradan ağzından soluk geldi. Eşime ambulansı aramasını söyledim. Cankurtaran geldi müdahale ettiler, his masajı yaptıklarını gördüm.”

Duruşma başkanının, sanıkların sormaca aşamasındaki çelişkili ifadeleriyle ilgilendiren sorusu üstüne A.U, “Korkuyla böyle aynı işe girdik. Ambulans gelmeden eşim kendini vurdu diye niteleyerek rapor vermemi söyledi. Ben da sustum. Bunu yapmamamız gerekiyordu, kusur dilerim. Sonraları eşimle paçarız bunun kavisli olduğu üzere doğruyu gelir gereği duyduk.” dedi.

Sanık M.G.U. ise Gölveren ile tahminî 8 yıldır mail hempa olduklarını bildirdi.

Gölveren ile önceden atış yaptıklarını ve atışı sevdiğini anlatan M.G.U, şöyle konuştu:

“Olay günü akıbet atışları yapıyorduk. Tüfeği doldurdum, kapattım ancak apiko devreye girmedi. A.U’ya söyledim, geldi bize öğretiyordu. A.U. tüfeği doldurdu ve kapatır kapatmaz patladı. Yarayı görünce ‘hastaneye gidelim’ dedim. A.U, sürükleyerek arabaya götürmeye çalıştı ve bana ambulansı aramamı söyledi, aradım. Ambulans yaklaşınca koku alıyor mu diye sorduğumda, ‘biraz evvel alıyordu’ dedi.”

M.G.U, sağlık ekiplerinin müdahalesi sonrası Gölveren’in öldüğünü söylediğini aktararak, “Çokça korktum, Ailesine, hocalarıma ve aileme hangi diyeceğimi bilemedim. Keşke olayı geçmiş olduğu kabilinden anlatsaydım. Çokça pişmanım. Gölveren’in öldüğünü öğrenince çevirgeç yapmayı planladık. Bunu etme amacımız korkuydu. Sevdiğim tıpkısı insan 10 dakika içerisinde öldü. Ego onun sunu bereketli arkadaşıydım, kardeşiydim.” ifadelerini kullandı.

Gölveren’in ailesi, sanıkların “domates dolması söylediğini” öne sürerek şikayetçi oldu.

Tanık beyanları ve avukatları dinleyen mahkeme heyeti, sanık A.U’nun mevkufiyet halinin devamına karar vererek eksikliklerinin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Yakutiye ilçesinde 22 Temmuz’da atış yapmak üzere gittikleri yerde asistan Elif Gölveren’in (35) gururlu tüfekle vurularak ölmesi sonucu, sanıkların emniyet ve savcılıktaki ifadelerinde, Gölveren ile önceden de atış yaptıklarını ve olayın gerçekleştiği tarihteki atışa ise maktulün önerisiyle gittiklerini, sırayla atış yaptıktan sonra hedefleri düzeltirken acı sesi üzerine et kafalı döndüklerinde Gölveren’in yaralandığını ve “kendisini vurduğu”nu söyledikleri belirtiliyor.

Sanıkların ifadelerindeki çelişkiler ile Gölveren’in kendini dövme ihtimalinin çokça edisyon olması ve bunun hayatın niteliksiz akışına karşıt olduğu anlatılan iddianamede, sanıkların talebi doğrultusunda baştan alınan ifadelerinde, Gölveren’in kendisini vurmadığını, olayın A.U’nun elinde bulunduğu sırada tüfeğin kapatılması sonrasında apansız ateşlenmesi sonucu kaza ile gerçekleştiğini, korktukları ve o an ortamında bulundukları psikolojiyle ilk ifadeyi verdiklerini bildirme ettikleri aktarılıyor.

A.U’nun şuurlu taksirle Gölveren’i alımlı tüfekle vurduğu, M.G.U’nun olaydaki gerçekleri peçelemek için fenomen kurgusu oluşturarak bunu A.U’ya kabul ettirdiği, maktulün kendisini vurduğu yönündeki çevirgeç işleminin M.G.U’nun olaydaki sorumluluğunu ortaya çıkardığı belirtilen iddianamede, umum deliller sonucunda olayın ihmalle ölüme sebep olma suçunu oluşturacağının değerlendirildiği, sanıkların olayın meydana gelmesinden sonra ihmali davranışlarda bulunarak maktulün ahiret yolculuğu sürecini hızlandırdıkları kaydediliyor.

İddianamede, sanıklar A.U. ve M.G.U’nun “ihmali davranışla ölüme sebebiyet atfetmek” suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları temenni ediliyor.

Share: